İrmet Hospital'da göreve başlayan Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Op. Dr. Hikmet Zeynalov, kadın sağlığını tehdit eden en önemli hastalıkların başında gelen meme kanseri konusunda farkındalık yaratmak gerektiğini vurguladı. Dr. Zeynalov, erken teşhisin yaşam süresini ve tedavi başarısını büyük oranda artırdığını belirtti.
KADIN SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN EN YAYGIN KANSER TÜRÜ
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak öne çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda yaşam tarzı değişiklikleri, genetik faktörler ve çevresel etkiler nedeniyle görülme sıklığında artış gözlenmektedir. Op. Dr. Hikmet Zeynalov, meme kanserinin yalnızca ileri yaş grubunda değil, genç kadınlarda da görülmeye başladığını ifade etti. Bu durum, toplumda erken farkındalık çalışmalarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Meme kanserinin erken evrede tespit edilmesi halinde, tedaviye yanıt oranlarının yüzde 90'lara ulaştığını söyleyen Dr. Zeynalov, düzenli kontrollerin ve taramaların hayati rol üstlendiğini vurguladı.
Türkiye'de her yıl binlerce kadının meme kanseri tanısı aldığı bilinirken, toplumun bilinç düzeyinin artırılması büyük önem taşımakta. Dr. Zeynalov, kadınların kendi kendine muayene alışkanlığı kazanması gerektiğini de belirtti. "Çünkü basit ve kısa süreli bir kendi muayene yöntemi, erken teşhis için önemli ipuçları sağlayabilir." Diyen Dr. Zeynaloy, ayrıca aile öyküsünde meme kanseri bulunan kadınların daha sık kontrole gitmesi gerektiğini ifade etti. Dr. Zeynalov, risk grubundaki kişilerin tarama programlarını aksatmaması gerektiğini kaydetti.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
"Meme kanserinde tedavi başarısını belirleyen en kritik faktör erken teşhistir." Diyen Op. Dr. Hikmet Zeynalov, erken teşhisin yalnızca hastalığın ilerlemesini önlemekle kalmadığını, aynı zamanda tedavi sürecinin daha konforlu geçmesini sağladığını da söyledi. Erken evrede yakalanan bir tümör, çoğunlukla cerrahi müdahale ile kolaylıkla çıkarılabilmekte ve hastanın yaşam kalitesi korunabildiğini söyleyen Dr. Zeynalov'a göre mamografi, ultrasonografi ve gerektiğinde manyetik rezonans görüntüleme gibi tanı yöntemleri düzenli aralıklarla yapılmalı. Özellikle 40 yaş üstü kadınların yılda bir kez mamografi çektirmesini öneren Dr. Zeynalov, "Ancak yüksek risk grubundaki kadınların daha erken yaşlarda taramaya başlaması gerekebilir. Erken teşhis edilen meme kanserinde kemoterapi ya da radyoterapi ihtiyacı da azalabilmektedir. Bu durum hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hastalara büyük avantaj sağlamaktadır. Toplumda 'benim başıma gelmez' düşüncesi yanlıştır, her kadının bu riski taşıyabileceğini bilmelidir. Düzenli doktor kontrolleri, kadınların hayatını kurtarabilecek en önemli adımlardan biridir."dedi.
MEME KANSERİNDE MODERN TEDAVİ YAKLAŞIMLARI
Tıptaki hızlı gelişmeler sayesinde meme kanseri tedavisinde de önemli ilerlemeler kaydettiğini söyleyen Op. Dr. Hikmet Zeynalov, "Modern cerrahi yöntemlerin yanı sıra hedefe yönelik tedavilerin de başarı oranlarını artırdığını belirtmeliyiz. Günümüzde meme koruyucu cerrahi yöntemler, estetik kaygıları da en aza indirerek hastaların psikolojik olarak sürece daha olumlu yaklaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca gelişmiş kemoterapi protokolleri ve akıllı ilaçlar sayesinde, tümör hücreleri çok daha etkili biçimde hedef alınabilmektedir. Multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Onkolog, radyolog, patolog ve cerrahların iş birliğiyle yürütülen tedavi süreçleri, başarı oranını yükseltmektedir. Meme kanserinde tedavi süreci her hastada farklılık gösterebilir, bu nedenle kişiye özel planlama yapılması büyük önem taşır. İrmet Hospital'da sunulan ileri teknolojik imkanlar ve uzman kadro, hastaların en güncel tedavi yöntemlerinden faydalanmasını sağlamaktadır. Özellikle genç kadınlarda doğurganlık gibi hassas konuların da dikkate alındığını belirtebiliriz. Güncel yaklaşımlarla birlikte hastaların hem yaşam süresi uzamakta hem de yaşam kalitesi artmaktadır." açıklamasını yaptı.
TOPLUMDA FARKINDALIK YARATMAK ŞART
Op. Dr. Hikmet Zeynalov, meme kanserine karşı en güçlü silahın bilinçlenmek olduğunu vurguladı. Kadınların kendi sağlıklarını önemsemeleri ve düzenli kontrollerini aksatmamaları gerektiğini ifade eden Dr. Zeynalov, şunları kaydetti: "Ailelerin de bu konuda destekleyici rol oynaması gerekiyor. Meme kanseri yalnızca bireyin değil, tüm ailenin yaşamını etkileyen bir hastalıktır. Bu nedenle toplumun her kesiminin konuya duyarlı olması büyük önem taşır. Kadınların korku ya da ihmal nedeniyle kontrollerden kaçınmasının hastalığın ilerlemesine sebep olabileceğini bilmeleri gerekiyor. Ayrıca erkeklerde de nadir de olsa meme kanserinin görülebileceğini hatırlatmamız lazım. Bu nedenle toplumda meme kanserinin yalnızca kadın hastalığı olarak görülmemesi gerektiğini belirtmek isterim."