İrmet Hospital’da görevine yeni başlayan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Çavuş, omurganın yana doğru eğrilmesiyle ortaya çıkan skolyozun, erken dönemde fark edilmediği takdirde hem duruş bozukluklarına hem de iç organlarda baskıya neden olabileceğini belirtti.
Çocukluk ve ergenlik döneminde düzenli omurga kontrollerinin önemine dikkat çeken Çavuş, “Erken yaşta fark edilen skolyoz vakalarında tedavi çok daha başarılı sonuçlar verir.” dedi.
SKOLYOZ NEDİR VE NEDEN OLUŞUR?
Skolyozun omurganın normal doğrultusundan saparak “S” veya “C” şeklinde eğrilmesiyle oluştuğunu açıklayan Op. Dr. Çavuş, bu durumun yalnızca omurgayı değil, vücudun genel dengesini, postürünü ve iç organların yerleşimini de etkilediğini vurguladı.
Skolyozun nedenlerinin oldukça çeşitli olduğunu belirten Çavuş, “Bazı kişilerde doğuştan gelen omurga anomalileri (konjenital skolyoz) görülürken, bazılarında sebebi bilinmeyen (idiopatik) eğrilikler ortaya çıkabiliyor. Özellikle ergenlik dönemindeki hızlı büyüme süreci, skolyozun daha belirgin hale gelmesine neden olabiliyor.” dedi.
Genetik faktörlerin önemli rol oynadığını belirten Çavuş, ailesinde skolyoz öyküsü bulunan çocukların düzenli kontrollerle izlenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca duruş bozuklukları, kas hastalıkları, sinir sistemi rahatsızlıkları ve travmaların da skolyoz gelişimini tetikleyebileceğini söyledi.
Günümüzde hareketsiz yaşam tarzı ve uzun süreli masa başı çalışma alışkanlıklarının da omurga sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Çavuş, erken tanının tedavide en kritik aşama olduğunu vurguladı.
SKOLYOZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Skolyozun genellikle yavaş ilerlediğini ve erken dönemde fark edilmesinin güç olduğunu söyleyen Op. Dr. Emre Çavuş, “Hastalığın başlangıcında ağrı görülmediği için aileler genellikle geç fark ediyor. Oysa küçük duruş farkları önemli bir uyarıdır.” ifadelerini kullandı.
Bir omzun diğerine göre daha yukarıda durması, kürek kemiklerinden birinin çıkıntılı görünmesi veya bel kıvrımlarındaki farklılıkların skolyozun tipik belirtileri olduğunu belirten Çavuş, “Giysilerin bir tarafa kayması ya da pantolon paçalarının eşit durmaması da dikkat edilmesi gereken işaretlerdir.” dedi.
Eğrilik ilerledikçe sırt ve bel ağrıları, nefes darlığı ve çabuk yorulma gibi şikâyetlerin gelişebileceğini belirten Çavuş, büyüme çağındaki çocukların düzenli kontrollerinin şart olduğunu söyledi.
“Erken fark edilen skolyoz vakaları düzenli takip ve uygun tedaviyle tamamen kontrol altına alınabilir. Ancak geciken durumlarda kalıcı duruş bozuklukları oluşabilir.” diye uyardı.
TANI NASIL KONULUR?
Skolyoz şüphesi olan hastalarda ilk olarak fizik muayene yapıldığını ifade eden Çavuş, omuz, kalça ve kürek kemikleri arasındaki simetrinin değerlendirildiğini, ardından ‘Adam’s Forward Bend Testi’ adı verilen öne eğilme testinin uygulandığını söyledi.
Tanının netleşmesi için omurga röntgeni çekilerek Cobb açısının hesaplandığını açıklayan Çavuş, “Cobb açısının 10 derecenin üzerinde olması skolyoz tanısı için yeterlidir.” dedi.
Bazı durumlarda MR veya BT gibi ileri tetkiklerin gerekli olabileceğini belirten Çavuş, “Bu yöntemler omurilik basısı ya da yapısal bozuklukları saptamada bize büyük avantaj sağlar.” ifadelerini kullandı.
İrmet Hospital’da düşük doz radyasyonla çalışan gelişmiş görüntüleme sistemleri kullandıklarını söyleyen Çavuş, “Tanı sürecini hem güvenli hem de son derece hassas biçimde gerçekleştiriyoruz.” dedi.
SKOLYOZ TEDAVİSİNDE KİŞİYE ÖZEL YAKLAŞIM
Skolyoz tedavisinde amacın eğriliğin ilerlemesini durdurmak ve omurganın doğal dengesini yeniden sağlamak olduğunu ifade eden Çavuş, “Her hastanın yaşı, eğrilik derecesi ve ilerleme hızı farklıdır. Bu nedenle tedavi planı tamamen kişiye özel hazırlanır.” dedi.
Hafif dereceli skolyozlarda egzersiz ve fizyoterapi uygulamalarıyla başarılı sonuçlar elde ettiklerini belirten Çavuş, orta dereceli vakalarda korse tedavisinin etkili olduğunu, özellikle büyüme çağındaki çocuklarda eğriliğin ilerlemesini yavaşlattığını söyledi.
İleri dereceli skolyozlarda cerrahi müdahalenin gerekebileceğini belirten Çavuş, “Modern omurga cerrahisi yöntemleriyle hem estetik hem fonksiyonel olarak başarılı sonuçlar alıyoruz. Ameliyat sonrası fizik tedavi süreci de hastanın iyileşmesini hızlandırıyor.” dedi.
İRMET HOSPİTAL’DA MULTİDİSİPLİNER TEDAVİ YAKLAŞIMI
Op. Dr. Emre Çavuş, İrmet Hospital’da skolyoz tedavisinin beyin cerrahları, ortopedi uzmanları ve fizyoterapistlerin ortak çalışmasıyla yürütüldüğünü belirterek, “Hedefimiz her hastaya en uygun ve en güvenli tedavi planını sunmak.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.