İlk okula yeni başlamışım!
Daha…
Birinci sınıf…
Önüm, arkam, sağım, solum…
Bilmiyorum!
Birgün…
Sınıf kapısı çalındı…
Nöbetçi öğrenci…
Üst sınıflardan oluyordu…
Nöbetçi…
4 ve 5’inci sınıf…
Öğretmenimizin…
Benim adımı söylediğini duydum!
Çağırdı yanına…
Meğer nöbetçi öğrenci…
Benim adımı vermiş…
Gittim öğretmenimin yanına…
Seni çağırmışlar dedi…
Gönderdi…
Nöbetçi öğrenci önde…
Ben arkada…
Çıktık sınıftan…
Nereye gittiğimi de bilmiyorum!
Amma ve lakin…
Öğretmenimin sözüyle gidiyorum!
Tabii…
Benden büyük nöbetçi öğrenciye de…
Tabi olarak…
Neyse…
Öğretmenler odasına gittik!
İçeri girdik…
Karşıda bir kadın öğretmen…
Beni o çağırmış…
Nöbetçi öğrenci beni bıraktı…
Gitti!
Kim olduğunu, niye çağrıldığımı…
Bilmiyorum!
Şaşkın şaşkın…
Bekliyorum!
Bu öğretmen…
Benim adımı sordu…
Soy ismimi sordu!
Uzun yıllar geçtiği için…
Başka neler sordu…
Hatırlamıyorum!
İki üç dakika konuştuk!
Birkaç soru sordu işte…
Sonra…
Elindeki dolma kalemle…
Önündeki…
Deftere bir şeyler yazdı!
Daha sonra…
Yazdığı dolma kalemi…
Bana uzatarak…
Sana hediyem olsun dedi…
Ben hala şaşkınım…
Afili bir dolma kalem idi…
Aldım…
Döndüm sınıfıma…
Hiçbir şey anlamamıştım!
Sınıftan içeri girince…
Öğretmenim ne oldu?
Diye sordu!
Öğretmenler odasına gittiğimi…
Bir öğretmenin…
Bana sorular sorduğunu…
Sonrada…
Elimdeki dolma kalemi verdiğini anlattım…
Öğretmenim…
Şöyle…
Ayağı kalktı…
Önce…
Allah Allah dedi…
Sonra…
Öğrenciler öğretmenine kalem alır…
Sana öğretmen mi kalem verdi?
Dedi…
O gün…
24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü…
Tıpkı bugün gibi!
Öğretmenim de…
Benim gibi şaşkındı!
Yıllar sonra…
Bana kalem veren…
O öğretmenin…
Abimin…
Kız arkadaşı olduğunu öğrendim!
Bitirirken…
Bugüne kadar…
Ben de…
Emeği olan…
Tüm öğretmenlerim başta olmak üzere…
Bütün öğretmenlerin…
24 Kasım Öğretmenler Günü…
Kutlu ve mutlu olsun!





