Benim müdavimlerim ve dahi…
Ferasetli okurlarım…
Her şeyin farkında!
Amma ve lakin…
Bir de…
Aslını astarını bilmeden…
Hariçten…
Gazel okuyanlar var!
Sırf ÇTSO seçimi nedeniyle takip edenlere…
Bir izahat şart!
İzah etmediğinde…
Kötü niyetlilere gün doğuyor!
Ben de bu fırsatı verme niyeti var mı?
Elbette ve herhalde yok!
Şimdi…
Herkes iyi okusun!
Çiçekçi Yılmaz, okumasın!
Çünkü…
Rahmi Yılmaz, zaten okumayı sevmez!
Okumayı sevmeyen birinden de…
ÇTSO Meclis Üyesi olmaz!
Neyse…
Mevzuya geleyim ben…
Sevgili dostlar…
Bu konuda daha önce yazmıştım ben…
Müdavimlerim bilir!
Bilmeyenler için tekrar edeyim!
Bundan 3 ay önce…
Henüz Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin ateşi yanmamıştı!
En azından şu andaki gibi değildi!
Gazeteciler olarak toplaştık…
Şaban Bey’in öncülüğünde…
Tüm gazeteciler, hemen hepsi oradaydı…
Kapaklı, Saray ve Çerkezköy dahil!
Orada bir karar aldık!
Dedik ki…
Bu seçim de gazeteciler de ÇTSO Meclisi’nde bulunsun!
Şaban Bey, ilk aday oldu!
Sonra…
Ben sordum başka var mı?
Aday olmak isteyen…
Kimse adayım, ben de isterim demedi!
Hatta ismi öne çıkan Havadis Gazetesi’nden Kadir Bey ile Bakış Gazetesi’nden Akif Bey’e, özellikle sordum!
Ve çıkmaları halinde onlara da aynı şekilde destek olabileceğimizi belirttim!
Amma ve lakin!
Hiçbir gazeteci arkadaşımız, Şaban Kardeş hariç ben adayım demedi!
Hatta…
Böyle bir düşüncemiz yok, dediler…
Arkadaşlarımızdan Kadir Kıldıze’nin bir teklifi oldu…
Bunun teklif dışında…
O masada Meclis Üyesi adayıyım diyen çıkmadı!
Kadir Bey, 14. Gruptan üç gazetecinin aday gösterilmesini önerdi!
Ben de destekledim!
Gazeteciler olarak, sunalım, hep birlikte…
İstersek, 14. Grubu tamamen alırız, dedim!
Açıkçası…
Bu düşünce üzerine çok yoğunlaşma olmadı!
Herkes bir tarafa dağıldı!
Kadir arkadaşımızın teklifini etraflıca konuşamadık, bir daha!
O günden sonra, üstüne düşmedik!
Herkes dağıldı…
Gazeteciler olsun düşüncesi sabitti ama…
Bu teklifleri ben zaten yazdım...
Duyuldu…
Adaylar fikirlerini söyledi…
Sonra…
İlk teklifi…
Yeşil Liste'nin adayı Ömer Karadeniz ve Sarı Liste’nin adayı Ahmet Çetin’e götürdük!
Tek kelam etmeden…
Gazetecilere, 14. Grubu bırakmaya hazırım diyen Ahmet Çetin oldu!
Hatta, onur duyarım da dedi!
Bir tek Ahmet Çetin, kabul etti!
Bu fikir, ben dahil gazeteciler olarak...
Ömer Karadeniz’e de teklif edildi...
Rahmi Yılmaz’a da arkadaşlarımız teklif etti!
Ne Ömer Karadeniz, ne de Rahmi Yılmaz kabul etmedi!
Her iki isim de...
Biz kendimiz liste çıkartacağız, dediler!
Hatta bir süre sonra…
Bakış Gazetesi’nden Akif arkadaşımızın adı başka bir listeden geçmeye başladı!
Ben de…
Şaban Bey’e, bir arkadaşımızın böyle bir düşüncesi varsa…
Gazeteciler olarak değil de, bireysel olarak…
Çağıralım, bize bunu açıkça söylesin, teklifinde bulundum!
Ve nihayetinde tekrar buluştuk!
Akif Bey, ben mavi listeden adayım dedi!
Biz de hayırlı olsun dedik!
Buradan da tekrar hayırlı olsun diyeyim!
İnsanların, düşüncesidir…
Dün, düşünmemiş olabilir...
Üç ay önce olmayabilir!
Bugün fikir değiştirebilir dedik...
Saygı duyduk!
Şimdi döneyim başa…
Sevgili okur…
Benim ÇTSO seçiminde oyum dahi yok!
Amma ve lakin…
Mesleğimi de düşünmek zorundayım!
Kendi içerisinde, gazeteciler rekabet edebilir...
Fakat…
Biz bir ve bütün olma zamanı da…
Oluruz!
En azından kendi adıma bunun böyle olduğunu belirtmek isterim!
Şimdi…
Ben ilk durduğum yerdeyim!
Şaban Kardeş, biz gazetecilerin adayıdır!
Buna tek sıcak bakan Ahmet Çetin’de ittifak ortağımızdır!
Bundan daha doğal ne olabilir ki?
Bizim karakterimizde nankörlük yoktur!
Elbette Sarı Liste'ye teşekkürümüz olacaktır!
Bunu Şaban Bey'de yapacaktır...
Bunu gazeteciler olarak...
Durduumuz yerde duran her gazeteci de...
Çünkü...
Şahsımız için değil, mesleğimiz için...
Diğer adaylarda…
Bu fikre sıcak baksaydı…
Onlara da aynı derecede sıcıklık gösterirdik...
Bu kadar net!
Şimdi…
Ortada gazetecilik bütünlüğü bozulmuşken…
Kendi adıma…
Şaban Bey’in hala yanındayım…
Bunu, Sarı Liste ile birleştirerek…
Güç birliğiyle…
Yapacağız!
Anlayacağınız…
14. grupta…
Sarı Liste ile Kırmızı Beyaz Liste ittifak yapacak!
Bunun şekli şemaili…
Öyle olur, böyle olur!
Burada bağımsız adayımız Şaban Kardeş’tir…
En başta neredeysek…
Oradayız!
İttifak’ın, prosedürü netleşir!
Gerisi laf-ı güzaf!
Bilmem anlatabildim mi?





