Kişisel kaygı, çıkar ve menfaatlerin yelpazesi açıldıkça...
Toplumsal...
Menfaat, çıkar ve kaygılar da açılır!
Paralel!
Kişiler kazandıkça...
Toplum kaybeder!
Önünü alamazsın!
Ne diyor...
Büyük şair, Mehmet Akif...
Milli Şairimiz!
Yapamadık dünyayı, yırtarak dini...
Sonunda ne dünya kaldı ne din!
Aynen bunun gibi...
Kişisel kaygı, çıkar ve menfaat peşinde koşanlar...
Gurur, kibir, şan, şöhret, ben merkezli olanlar...
Toplumsal menfaat, kaygı ve çıkarları unutur!
Sonunda...
Ne toplum, ne fert!
Kalmaz, kalmayacaktır!
Kapıyı, içerden açanlar!
Bugün...
Gurur, kibir, şan, şöhret, ben merkezli olanlar...
İnsan, kaybedince ağladığı kadar!
Kazanınca, düşünse!
Her yıl kaliteli mısır ödülünü alan çiftçi gibi olur!
Bir dost göndermiş bu hikayeyi...
Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış...
Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş...
Gazeteci çiftçiye sormuş: ?Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun??
Çiftçi cevap vermiş: ?Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim?.
İşin özeti şu...
Yani...
Hepimiz birden kazanmadıkça?
Hiçbirimiz kazanamayız!





