En başta demiştim ya...
Tek tek zırvaları anlatacağım!
İşte buyurun...
Haspam diyor ki;
Burada asıl sorulması gereken soru şu. Bu dolandırıcılık olayına adı karışan, sonrasında mağdur olan müteahhitler, işadamları, yapı denetimciler ve onların ortakları, projeciler vs. Emlak ve İstimlak Servisi ile İmar Müdürlüğü?nde çalışmadığını bildiği E.K. isimli memura neden, niçin, nasıl güvenerek para, çek, senet verdiler, işlerinin yapıldığını sandılar? Kendi işlerini neden kendileri takip etmediler?
Haspam müthiş bir soru sormuş!
Kendi işlerini neden kendileri takip etmemiş?
Bak haspam, dün de yazdım!
Anlamadıysan şöyle; Belediye personeli, bu adamların işini takip ederken, belediyedeki görevli memurlar, amirler, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Başkanı Vahap Akay neden bu memura sormadı.
Senin görevin mi bu adamların işini takip etmek?
Hele gel, sen ne karşılığı bu işi yapıyorsun?
Hem de iki yıl!
Hadi yedik biz de!
Devam edelim!
Adı bu olaya karışan ve tanıdığınız müteahhitler, işadamları, yapı denetimciler ve onların ortakları, projeciler vs. varsa bu soruyu sorup, alacağınız samimi cevapları soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı veya Belediye Başkanı ile paylaşırsanız, soruşturmaya samimi olarak katkıda bulunursunuz.
Evet, açıklıyorum!
Ben bütün bu soruları saydığın o kişilere de sordum!
El-cevap: E.K, ile bu işleri yasal olmadığı için yaptığımızı düşünmedik. Mahsuplaşma yaptık. Her zaman olan şeydi. Ruhsatın tam olarak parasını ödedik. Bize gerçek ruhsatımız da geldi. Bunu kimin getirdiğine bakmayız. Ruhsat gerçek mi gerçek. Parayı biz ödedik mi ödedik. Biz inandık, güvendik. Başımıza bu iş geleceğini bilseydik, bu adama güvenir miydik? Hadi biz güvendik, hata ettik! Peki, bu adam bütün bu işleri mesai saatleri içinde yaparken, amirleri ve Belediye Başkanı buna neden göz yumdu! Bu adam onun personeli değil miydi?
Valla ben genel olarak bunları dinledim, elbette bunlar gayri resmi, resmi olanlar da savcılığa vermişler...
Biz ifademizi savcılığa verdik, dediler!
Hatta, biz de Belediye`ye karşı, dava açacağız dediler!
Ayrıca, şahsen tüm bildiklerimizi ve sorularımızı zaten paylaşıyoruz. Dikkate alan alır inceler!
Azıcık, siz de yardımcı olsanız!
Mesela hala E.K`nın en son hangi gün işe geldiğini söylemediniz!
Yoksa, suç duyurusunda bulunduğunuz gün Belediyede miydi?
Haspamın son paragrafı tam evlere şenlik!
Okuyun;
Bu dolandırıcılık olayını Belediye Başkanı Vahap Akay tespit eder etmez Belediye içerisinde Komisyon kurmuş mu, kurmuş. Geriye dönük incelemesini yapmış mı yapmış. Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı?na suç duyurusunda bulunmuş mu bulunmuş. İçişleri Bakanlığı?ndan Müfettiş talep etmiş mi etmiş. Adı geçen Belediye çalışanları ile ilgili idari işlem yapmış mı yapmış!
O zaman sapla samanı, öküz ile ineği, elma ile armudu karıştırmaya gerek yok. Herkes yasal süreci ve soruşturmaların sonucunu beklemeli, açıklamalarını daha dikkatli ve tutarlı yapmalı. Soruşturmayı ve hukuku sulandırmamalı, halkın kafasını karıştırmamalı. Kalın sağlıcakla.
Bu da benden!
Biz sağlıcakla kalıyoruz da haspam, sen biraz zordasın anlaşılan...
Kafan içinde hayli büyük bir kemirgen var!
Yoruyor seni...
Yani...
Aklın hayli karışık!
Evvela...
Dolandırıcılık olayı dediğin için seni tebrik ediyorum!
Sanırım, Belediye`nin karıştırıldığı, dolandırıcılık olayı demek istedin!
Sonra, daha önce dediğim gibi bu olayı Başkan Akay`ın ifadesi ile `Bir memur` tespit etmişti.
Hatırlatayım da...
Sen hala Başkan buldu diyorsun!
Bir de benim bildiğim müfettişi Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban istedi...
Ve silsile yoluyla...
Önce Valilik...
Kaymakam bizzat `Ben istedim` demişti de...
Kaymakama yalancı demek ne senin haddine ne de...
Ve son olarak...
Komisyon meselesi...
Dolandırıcılık yapılan birim amirlerinden oluşturulan Komisyon....
Bahsetmen, `cuk` diye oturmuş!
Kediye et teslim etmişsin!
Hala konuşuyorsun!
Anlayacağın, kafan karışık haspam!
Halkın kafasını merak etme...
Net!





