Bugün araya bir yazı sıkıştırmam icap etti dostlar...
Güler misin ağlar mısın?
Durumu var...
Önceki gün, Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Enver Bayram ile ilgili bir yazı yazdım!
Eyvah ki ne ayvah!
20-30 kişi bizim sosyal medya hesaplarından paylaştığımız, yazımın altına yorum yapmış!
Evlere şenlik!
Belli ki yazıyı okumamışlar...
İçlerinden biri dahi oturup yazıyı okumamış...
Hele biri var ki...
Kendisine Dernek Başkanı diye tanıtmış!
Allah o derneğe yardım etsin!
İsim vermek istemiyorum, korona günlerinde hayli şefkatli oldum çünkü!
Değmez bunlara...
Lakin, acıdım hepsini...
Acınacak haldeler çünkü...
Sıkı durun, yazının hiçbir yerinde yolsuzluk diye bir kelime dahi yok!
Dangalağın biri aynen şunları yazmış!
Ağzı olan konuşuyor. Ama boş konuşuyor. Sen bildiğin yolda git Enver Başkan. Seni bilen biliyor. Gerisi hikaye. Bu tür konuşanları kınıyorum. İşleri güçleri yok sanırım. Adam gibi işinde gücünde çalıştığı için yolsuzluk diyorlar. Boş yapmayın. Biz seni seviyoruz başkanım. Yolun açık olsun.
Tuhaf değil mi?
Okumadığı yazıya yorum yapmış!
Belli ki bunları biri organize etmiş!
Artık ne dedilerse...
Mesela biri de şöyle yazmış!
Tek derdiniz rüşvet almadığı ise veya rüşvet karşılığı iş yaptıramadığınız ise bunun için başka kapıları çalın derim.
Dedim ya, bunu yazan üstelik dernek başkanıymış!!!
Bu dernek başkanına bir söz var hatırlatayım, herkes hayatı kendi aynası ile görürmüş!
Rüşvetle iş yaptırıyor zar!!!
Hele bir angut var (Dedim ya şefkatli zamanım yoksa başka şeyler diyeceğim) bizi tehdit ediyor!
Demiş ki....
Enver Bayram, senin gibi insanın dahi yaşamasına saygı duyan...
Bak hele bir de tehdit ediyor!
Yaşamla hem de...
İnanın, trajikomik yazılar...
Yahu arkadaşlar...
Siz yazıyı hakikaten okudunuz mu?
Enver Bayram, mutlaka okumuştur!
Sizleri uyarsın bence...
Neler var daha neler, isimleri de belli hiç birini silmedim, millet biraz bunlara gülsün...
Gerçi ağlanacak haldeler...
Mutlaka tanıyanlar vardır, bu okuma özürlü zevatı...
Nasıl pejmurde bir hale düşmüşler, herkes görmüştür umarım!
İşte bu yüzden çoğunu silmedim!
Hakaret edenleri sildim ama...
Dua etsinler, başka şey yapmıyorum!
Bir de orada beni tanıyan, üç otuzluk adamlar var...
Kendilerini iyi bilirler...
Yorum yaparak, kime lolo satmışlar onu bilemedim ama...
Bu arkadaşlara tavsiyem, sınırlarınızı zorlamayın!
Biz Enver Bayram ile iyi oluruz, siz kötü!
Makamlar gidince, bu yalakalıklarınız, dalkavukluğunuz da maalesef gidiyor...
İş makama göre...
Çok gördüm...
Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı, Milletvekili vs...
Makam sahibiyken, etraflarında çok zevat bulunur...
Amma ve lakin...
Makamlar gidince, arayan soranları kalmaz!
Kala kala bize kalırlar!
Biz gazetecilere!
İşte o vakit, biz gazeteciler yine onlarla muhatap oluruz!
Çünkü eleştiriye de, takdiri de kendi adımıza yapmayız!
Neyse sadede geleyim...
Bakınız...
Yazı da ne yolsuzluk isnadı var, ne hırsızlık isnadı var ne de niye ticaret yapıyor diye bir şey...
Ben itiraz ettiğim şeyin, gerekçesini de yazarım!
Ayrıca...
Enver Bayram ile Nedim Yılancı arasında bir kıyaslama da yok!
Bir konu da etik olmamış demişim, aynı konuda Nedim Yılancı örnek alınsın demişim!
Yarın Nedim Yılancı`yı da başka konuda eleştirebiliriz!
Yanlış bir şey yapar, oturur yazarız!
Kaldı ki...
Nedim Yılancı`yı çok daha ağır şekilde yazdım, eleştirdim!
Adamdan gık duymadım Allah için!
Bizi görünce yüzünü dahi ekşitmemiştir!
O makamlar, eleştiriye açık yerlerdir...
Basit bir mevzu yazmışım, umarım bir daha aynısı olmaz!
Çünkü etik değil yani...
Unutmuş olabilir, düşünememiş olabilir...
Aslında teşekkür edilecek bir konuyu yazdım...
Çok çirkin bir görüntüyü, düzeltme imkanı tanıdım!
Ne dediğim, orada duruyor...
Malum yazılarımı kaldırmıyorum...
Meraklısı açıp okusun!
Biz yolsuzluk mu demişiz, hırsızlık mı demişiz, kime iftira atmışız...
Ne diyeyim...
Okumadığınız yazıya, yorum yapıp iftira attınız ya...
Allah müstahakınızı versin!
Son olarak, adam gibi yorum yapanları da unutmayayım!
Yazıyı beğenmemiş olabilirsiniz...
Ama bunu üslubunca yaptığınız için teşekkürler...
Bir küçük notla bugünü kapatayım!
Dün söz verdiğimden mülhem İsmail Doğaroğlu`na cevap yazımı yarın yazacağım!
Başlarkende belirttiğim gibi, işte bu yazı nedeniyle, bugün yazamadım!





