Abdulhamit ALBEZ


KİTAP YAZIN RANDEVU ALIRSINIZ!


Askeriye de anlatılan hikaye çoktur!

Efsaneler...

Bir tane de ben anlatayım!

Bir bölük komutanı vardı, asker onu gördü mü `cin` çarpmışa dönerdi!

Nasıl tırssak bilemezdik!

O derece yani...

Şöyle ki...

Bu bölük komutanı için anlatılan bir hikaye vardı!

Dedim ya efsane...

Alay komutanının odasına tekmeyle giriyor...

Derlerdi!

Biz de korkardık!

Şüyuu vukuundan beter!

Korkmamızın nedeni de bu...

Halbuki daha bir askere tek fiske vurduğunu da gören yoktu!

Ama olsun, biz tırsardık!

Korkardık işte...

Sonuçta...

Alay Komutanı`nın odasına tekmeyle giren bölük komutanıydı o!

Neyse...

Son 6 aydır acayip hikayeler dinliyorum!

Kimden mi?

Bizim haşmetli belediye başkanına geçen seçimde oy verenlerden!

Bazılarını dinlerken, hep bu efsane aklıma geliyor!

Efendim, son 6 ay dedim ama siz şöyle anlayın...

Seçimden 6 ay sonra...

Seçim döneminin, hararetli savunucuları...

Tek tek düşmeye başladı...

Elim kırılsaydı da oy vermeseydim!

Kandırdılar bizi...

Nereden oy verdim...

Bu son dönemi, artık seçilemez!

Bir dahaki seçim gelir, bunun hesabını soracağım!

Gibi laflar işte...

Niye böyle diyorlar biliyor musunuz?

Haşmetli Başkan, randevu dahi vermiyor muş!

Seçim dönemi, iş, aş verdiklerine şimdi randevu vermiyor muş?

Anlatanların yalancısıyım...

Haliyle içlenip, gelip bana anlatıyorlar!

Dedim ya uzun zamandır, bolca mağdur dinledim!

Seçim öncesi ben onlara demiştim, dinlemediler...

Şimdi böyleyse, elbette katlanacaklar!

Lakin...

Şurası önemli...

Diyorlar ki...

Toplantıda toplantı da deyip randevu vermiyorlar...

Seçim döneminde de hayli muhabbeti olmuştu...

Bilenler bilir ya...

Bir tane asansör, buradan çıkıp gidiyormuş!

Daha önce biri anlatmıştı...

Bugün de biri anlattı!

Dedi ki...

Baktım randevu vermiyor, kapısına bir tekme!!!

Daldım içeri...

Baktım toplantı moplantı yok!

Tam aklıma, bizim Alay Komutanı`nı odasına  tekmeyle giren Bölük Komutanı, geldi...

Ve tabii içten içe güldüm!

Bu esnada arkadaş devam etti...

Sonuçta sarmaş dolaş olmuşlar...

Başkan aaa sen miydin demiş, özür falan dilemiş...

Devamını yazmayayım, falan filan işte...

Anlayacağınız...

Arkadaş randevu dahi alamıyor ama...

Makama tekmeyle girebiliyor!

Yani...

Seçimde oy vermiş ya aralarındaki yakınlığı da tekme ile anlatıyor!

 

Bütün bunları niye anlattım!

Bugün 15 yaşında genç bir kızımız kitap yazmış ve başkana hediye götürmüş!

Diyeceğim o ki...

Kitap yazın arkadaşlar!

Randevu alamayanlara, tavsiyemdir!

Kitap yazarsanız, kesinlikle randevu alırsınız!

Daha birini geri çevirmedi, çünkü!

Doğrusu da bu!

Kitap okuyanlara, yazanlara destek olalım!

Şimdi...

Herkes küçük yazarımız Elanur Karaman`ın `Ay Küresi` adlı kitabını alsın ve okusun!

Baktınız kitap yazamıyorsunuz, Ay Küresi`ni okursunuz!