Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı...
Elbette iki satır yazmam icap ediyor!
Bu ülkede...
Din tüccarları kadar...
Atatürk tüccarlığı da var!
Ne eksik, ne fazla!
Aynı!
Benim gözümde...
Mustafa Kemal denildiğinde...
Atatürk denildiğinde...
Mustafa Kemal Atatürk denildiğinde...
Kelime manası aklıma gelmiyor!
İşari manası var!
Nasıl ki bir şehrin girişen asılan levhada yazan isim o şehrin kendisi değil, gösterdiği istikametteki yerleşim yeri ise...
Atatürk...
Bu milletin şahsı manevisidir...
Türk Milleti demektir!
Milletine yalan söyleyen...
Milletine kazık atan...
Milletinin emanetine ihanet eden...
Milletin malına göz diken...
Milletin kesesine el uzatan...
Tıpkı, dindar olamayacağı gibi Atatürkçü de olamaz!
Ve dahi Atatürk`ü de sevmez, sevemez!
Diyeceksiniz ki başlıkla 30 Ağustos ne alaka?.
Alaka çok!
Anlayana....
Anlamayana da demem o ki...
Atatürk`ü üç beş fotoğraf, birkaç çelenge mahkum etmeyin!
Yunus`un dediği gibi...
Cennet Cennet dedikleri üç beş köşkle birkaç huri....
İsteyene ver onları, bana seni gerek seni!
Siz tabloyla, çelenkle göz boyarken...
Atatürkçü Düşünce Derneği, kirasını bile ödeyemez hale geldi!
Ayıp!
Birileri hala o koltukta oturuyor...
Oraya buraya, tablo, fotoğraf soruyor!
Yazık!
Daha ne yazayım!
Son sözüm Zafer Bayramımıza....
Türk Milleti`nin kaderindeki köşe taşı, Büyük Taarruz`un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle bir kez daha anıyorum.





