Geçenlerde yazmıştım, istifalar olacak diye...
Hep derim...
Yanlış yoldan doğru adrese varılmaz!
Nokta.
E işte, noktadan sonra devam edersen...
O da boşuna gayret!
Ya cehlindendir...
Ya da niyet farklı...
Yani kötü niyet!
Neyse...
Cehalete, niyete...
Şimdi girmeyeyim, yeri gelir yazarım...
Ne demiştim!
Bir ay kadar önceydi...
İstifalar duyarsanız şaşırmayın, demiştim!
O yazıda Nasrettin Hoca`dan fıkra anlatmış...
Eşeği dama çıkartıp, indirememiş ya...
İşte o fıkra....
Sonrada şunları yazmıştım!
Zor zor ve hak etmeden...
Bir yerlere gelmişseniz, getirilmişseniz...
Hem oraya, makama...
Hem de kendinize zarar verirsiniz!
Aynen böyle...
İstifalar başladı, hem de ne başlamak!
Dün akşam saatlerinde istifa geldi...
Sonun başlangıcı...
Sakin olun ve bekleyin!
Bu arada, yelpaze genişleyecek...
Söz tutan yok, nasılsa!
Doku uyuşmazlığı, çaresizdir!
Haberiniz olsun!
Hücrelerin kimyasını bozarsanız, kanser olursunuz!
Yakındır, birilerinin yerinde, yeller esmesi...
İşte, o zaman, kader deyip geçmem!
Ne diyeceğimi, o zaman yazarım!
Şimdilik, bu kadar!
Bilirsiniz, ben başladım mı çorap söküğü gibi gelir...
Onun da vakti var!
Bana sormayın, araştırın bulursunuz!
Müphem istifayı!
Ne de olsa, çok sayıda bilen var...
Siz, şansınızı zorlayın, elbet biri anlatır!
Üstü örtülecek gibi değil yani...
