Abdulhamit ALBEZ


AĞADAN FIRÇA YEDİM!


Bugün yazmıştım yazımı...

Tam arkadaşlara gönderecektim, yayınlasınlar...

Telefonum çaldı!

Yazı...

Yarına kaldı!

Ağam aradı...

Ağamız desem daha doğru olur!

Çerkezköy`ün ağası...

Maşallah sesi yerine gelmiş!

Ayağı kalkıp aramıza karışınca...

Bir kez daha fırçaya razıyız!

Yeter ki...

Eski sağlığına kavuşsun!

Kimden bahsettiğimi çoğunuz anlamışsınızdır!

Anlamayanlar için...

Ağam dediğim Mesut İşlek!

Çerkezköy Güreşler Ağası....

Bizim ezeli ve ebedi ağamız!

Ve tabii ki...

Dünya`nın 8`inci harikası İşlek Yapı`nın...

Patronu!

 

Dedim ya...

Mesut Ağa iyileşmiş!

Maşallah!

Elbette vücutta kırgınlık, şu, bu olacak.

Lakin...

Sesi yerinde, konuşması eski Mesut Ağa...

İki ayı aşkın süredir, kovid belasıyla uğraşıyordu...

İstanbul`da, epey hastanede yattı!

Yoğun bakım gördü, entübe gördü...

Ama hepsini yendi!

Ne de olsa, meydan görmüş!

Serde pehlivanlık var ya...

Kovid, yanlış kapıyı çaldı!

Bir süredir de Çerkezköy`de evinde...

Rehabilitasyon yapıyor, dinleniyor...

Tedavisi, tamamlanıyor!

Geleyim fırça meselesine...

Mesut Ağam, arayıp sormadığım için fena kızmış bana!

Oysa...

Çok arayıp sordum...

Uzakta olsa, her daim durumunu takip ettim!

Onun haberi olmamış...

Doğaldır!

Biz karda yürür, izimizi belli etmeyiz...

En son...

Telefonu yanında olmadığı için, konuşturamayız...

Demişlerdi!

Neyse...

Onun fırça hakkı bakidir!

Yeter ki aramıza dönsün!

Başka Ağamız mı var?

Bir tane...