Bugün 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı?
Biraz aydınlanalım değil mi?
Siz nasılsa bizi kutlayacaksınız!
Öyle kuru kuruya kutlama, kabul olmaz!
Neyi, kimi ve de nasıl?
Kutladığınızı bilin yani, bunu istedim!
Evvela?
Eskilerin, büyüklerin bir lafı var?
Ölmüş ağlayanı yok!
Derler?
Çoğunuz duymuşsunuzdur...
Aynen böyle demek istiyorum!
Gazetecilik için?
Basın için?
Ölmüş ağlayanı yok!
Hem de uzun yıllar önce öldü!
Kanaatimce, en az, 10 yıl oluyor?
Önceki, 5 yıl da?
Can çekişme, can verme süreci?
Anlayacağınız, gazetecilik 15 yılda?
Berbat oldu!
Ruhuna el fatiha bile diyemedik!
Çünkü?
Yapacak başka işimiz yok!
Fatiha dersek, malum dükkanı kapatmamız lazım!
Basın?
Basılı eserler; gazete, dergi vs. demek!
Medya?
Basılı ve görsel?
Tümüne medya denir!
Basın deniyorsa, hemen anlayın ki?
Yazılı, baskıya dayalı olan kısım?
Yukarıda dedim ya?
Medya duyduysanız?
Tümünü hatırlayın, yazılı ve görsel?
Bugünkü meselemiz neydi?
Gazeteciler ve Basın Bayramı!
Şu halde?
Gazete, dergi vs?
Yani basılı olan kısmı söylüyoruz?
Ki?
O zamanlar zaten tv vs. yoktu!
İşte bu yüzden basın bayramı!
Yoksa medya denilmesi kaçınılmaz olurdu!
Medya Bayramı!
Maalesef, görsel o dönemlerde yok!
1908 yılında 2. Meşrutiyet dönemi?
Yani?
Azıcık daha kanun, nizam, demokrasi vs?
Tek güç azalmış, güç paylaşımıyla birlikte?
Basına sansür kalkmış!
Anlayacağınız, 1908?den önce?
Bu basılı eserler, gazeteler?
Devlet gücü tarafından kontrol edilirmiş!
Diyelim gazete mi hazırladınız?
Basmadan önce devletin görevli memuru geliyor?
Önce memur okuyor?
Sizin gazetede, devlet erkinin hoşuna gitmeyen bir şey yoksa?
Gazeteyi basıp, dağıtabilirsiniz!
Yok, devlet erki hoşlaşmadı!
Hemen?
O bölümü çıkartıyorsunuz!
Ya da diyelim iş daha fazla, o zaman gazeteyi hiç basmıyorsunuz!
Ertesi gün, gazete yok!
Okumuyorsunuz!
İşte bütün bunlar gazete oluyormuş o zamanlar!
Anladınız?
Derken?
Gün gelmiş?
Kontrol kalkmış!
Kalkınca, sansür kalktı olmuş!
Olunca da?
Bayram olmuş!
Sanırım, anlaşılıyor!
Sonrasında, yıllar içinde gazetecileri de eklemişler?
Olmuş Gazeteciler ve Basın Bayramı!
Aslında gün şu?
Basına, gazetelere sansürün kaldırıldığı gün!
Sansür ise?
Dedim ya?
Egemen gücün ne yazdığınızı, ne yazacağınızı kontrol etmesi, tayin etmesi, belirlemesi?
Devlet yani?
İşte bu sansür kalkınca, bundan kurtulunca?
Bayram etmişler!
İşte o bayram 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı!
Yani bugünkü bayram!
Şimdi bu anlattıklarımdan yola çıkarsak?
Gazetecilerin bayramı değil!
Hepinizin bayramı?
Hepimizin bayramı!
Neden?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ya?
Basın Milletin Müşterek malı?
Zaten böyle muhteşem bir sözü muhteşem insanlar söyler!
Basın Milletin Müşterek malı!
Bu sözü yaz, sonra tevile başla, ortaya bir ansiklopedi çıkar!
Atatürk, öyle muhteşem bir söz etmiş anlayacağınız!
Demek ki neymiş!
Tüm hepimizin bayramı!
Bugün sizlere de bahşedilmiş bir bayram 24 Temmuz!
Bunu nerden çıkardın diye, sormazsınız artık!
Benim okurlarım zekidir!
Şöyle bir çevresine baksın, basının düştüğü duruma baksın!
Her şeyi çıkartır ortaya?
Basın neyse, memleket o dur sevgili okur!
Bir yere yazın bunu, unutmayın!
Devam edelim okumaya?
Başlıkta ölmüş ağlayanı yok dedim ya?
İşte bu kısma geldik?
Gazeteciliği öldürenler, önce gazeteciler oldu!
Sonra siyasiler?
Bugün şu gazeteciler kısmını yazayım!
Daha lokal, yerel manada olsun?
Yoksa çok uzar?
Kısmet olursa, bir başka yazıya da siyasilerini yazarım!
Sözde gazeteciler?
Özde para düşkünü gazete sahipleri!
Onlar ki?
İhale ilanı paralarını alıp üstüne yatanlar!
İşe gazeteci diye başlayıp, balya balya paralar gelince?
Şirazeden çıkıp, tüccarlık yapanlar?
Onların çoğu, şimdi tüccar!!!
İhale ilanı gelirleriyle?
Tarla, arsa, ev, villa, fabrika ve daha nice şeyler?
Tatiller, otomobiller, yemeler, içmeler?
Bütün bunları aldılar, yaptılar, ettiler?
İhale ilanı paralarının geliri bitince de?
Çoğu, çekip gitti!
Biz kaldık işimizle baş başa?
Basın hürriyeti tam anlamıyla yerine gelsin, gazetecilik gelişip, kamunun yararlanması için?
Gazetecilere, basına?
Kimseye minnet duyup, gerçeği eğip bükmesin, diye?
Tabii ki ve en önemlisi?
Gazeteci yetişsin diye?
Devlet organizasyonu tarafından?
Ancak bağımsız şekilde?
Gelir bağlanmış!
Gazetelere, kimseye minnet etmesinler diye gelir bağlanmış!
Gazete sahipleri?
Uzun yıllar?
Bu gelirler babalarının malı gibi kullanıp, zenginleşmeye gittiler!
Kamu ihaleleri yoluyla gazetelere aktarılan gelirleri alıp, yediler!
İşte sevgili okur?
Bu yolla?
Çok eski yıllardan beri?
Söz de gazeteciler?
Çok ciddi paralar kazandı?
Yani o gazete sahipleri?
Tek kuruşunu da, gazetecilerle paylaşmadılar!
Emektar, gerçek gazetecilerle?
Gazeteci yetiştirmediler!
Çok örneği var sayın okur!
Onlara girmeyeceğim?
Ve fakat?
Son dönemlerde?
Tekirdağ?da?
Bazı, bu ihale parasıyla beslenen cambaz gazeteciler?
Sözde gazeteciler?
Sağa sola çemkirdiğini gördüm, duydum!
Hoş bana çemkirmiyorlar, çemkiremezler de?
Yemez!
Lakin?
Onlara diyeceğim var!
Anayasa der ki?
Herkes?
Ama herkes?
Fikirlerini, yazıp, paylaşabilir!
Mesele bitmiştir!
Siz?
Artık istidat koyarak, o sosyal medyadan gazeteciliğe öykünenlere meydan okuyacaksınız!
Beleş paraya sırtını dayayarak, ucuz kahramanlığı bırakın!
Ben mesela?
Hiç önüne gelenin gazeteci olmasını takmıyorum!
Sosyal medya çığırtkanlarını?
Slogancı, cingözleri?
Seçim zamanı, ortaya çıkıp, siyasetçi çarpanları?
Bilgi, belge, meslek, kaygısı olmadan sosyal medya hesabından iftira atanları da?
Takmıyorum!
Su akar, yolunu bulur!
Siz de takmayın!
Lakin?
Şu ihale ilanı paralarıyla da gazetecilik yapmayı bırakın!
Kaleminizin gücüyle gazetecilik yapın!
Eyvallah!
Yoksa?
Beleş paranın gücüyle?
Ukalalık yapmayın!
İşte bunların yüzünden yerel, bölgesel gazetecilik bitti sevgili okur!
Yaygın medya da trajedi daha fazla!
24 Temmuz Kutlu olsun!
Yaşasın basın özgürlüğü!





