Abdulhamit ALBEZ


ARSAYI GÖLGEDE BIRAKACAK OLAYA BULAŞMIŞ!


Dün söz verdiğim üzere?

Fotojenik başkanın arsası?

 

Şöyle ki?

Bu arsa?

Çerkezköy oto sanayi ile halk pazarı arasında?

Oldukça büyük bir alan?

14 bin metrekare civarı?

Bunun çekmesi, ötesi- berisi derken?

5 bin metrekarenin üzerinde inşaat alanı çıkıyor!

Fotojenik başkanın ifadesiyle?

50 milyon TL değerinde?

Amma ve lakin?

Bizim fotojenik başkan rüya görüyor?

Bu haliyle 50 milyon falan etmiyor!

Sadece?

Bizim ki?

50 milyon etmesinin rüyasını görüyor!

 

İşte filimde burada kopuyor!

Öncelikle şunu belirteyim ki?

Bu arsa zaten bütünüyle, bizim fotojeniğin değil!

Dede mirası?

Ailenin yani?

Birçok mirasçısı var!

Bizim ki de onlardan biri?

Haddizatında?

Kamil Bey?in burada 100 metrekare yeri var!

İşin uyanıklık kısmı?

100 metrekare yerden, milyon TL çıkarma arzusu!

Şimdi?

Bu arsanın, imarı ne?

Sanayi dükkanları ölçeği?

Gidersin, sanayi de ki dükkanlar gibi 2 katlı dükkan yaparsın!

Amma ve lakin!

Bizim ki?

İşte bu hesaptan çıkarmak istiyor!

Ki?

Onun dediği gibi değerlensin, 50 milyon TL olsun!

Şayet sanayi dükkanı yapmış olsa, öyle değerli olmayacak!

O burayı ticari alana çevirip, iş merkezi falan filan yapmak istiyor!

Konut alanı da istiyormuş da?

İmkansız!

İşte bu şekillerde kıymeti de artacak!

Kaldı ki?

Sanayi dükkanı yapması da sıkıntılı?

O da işin ayrı bir boyutu!

Devam edeyim?

Elbette benim de ilgi alanıma girmesini sağlayan durum da burada başlıyor!

AK Parti ilçe başkanı olarak, imar değişikliği imkansız bir arsanın imar değişikliğine girmesi?

Zurnanın?

Dediği yer de burası?

Beni ilgilendiren de burasıdır!

Yoksa, kimsenin arsasında gözümüz yok şükür!

İşte?

Bay Kamil Çetintaş?

En az 10 yıldır burayla ilgili uğraş veriyormuş!

Teee?

Ali Ertem döneminden?

Bugün kadar bir türlü başaramamış!

Bu arsayı, sanayi dükkanı pozisyonundan, ticaret alanına çevirememiş!

Geldi?

AK Parti?ye ilçe başkanı olur olmaz?

Yemedi içmedi?

Buranın imarıyla uğraştı!

Daha önce yazmıştım, bilirsiniz!

Bu koltuğa oturmadan önce destekledim ben onu?

O zaman böyle bir arsa işi yoktu!

Destek verdik!

Hatta?

Eski ilçe başkanlarının lafını da etmişliği çok vardır!

Onlar inşaatçı, böyle işlerle uğraşıyorlar?

Ben, öyle işlerle uğraşıp partiye zarar vermem!

Aynen bunları defalarca söyledi!

Bizi inandırdı!

Sonra?

Sonrası işte böyle?

İnşaat işlerine, imar işlerine daldı!

 

Hiç akılda yokken?

Koltuğa oturur oturmaz?

Bir baktım, üstü tozlanmış, arsa planları?

15 günde?

İnanın koltuğa oturur oturmaz, 15-20 günde?

Bu işle uğraşmaya başlamış!

Elbette sonradan öğrendim ben!

İlk üç ayda da bitirdi?

Sözde bitirdi tabii ki?

Bir de bu arsanın olduğu yere, Galericiler Sitesi tabelası astı!

Neyse ki?

Ruhsatsız yerle ilgili zabıta o dönem gereğini yaptı!

Tabelayı söktü!

Bir de henüz ruhsatı olmayan yere, tabela astırdı!

O kadar hızlı bizim fotojenik!

Dersiniz ki?

Adam ilçe başkanı oldu, arsa sorunu çözmek için!

 

Bu arada?

Bir de?

Müteahhit almış yönetimine?

Düşünün, ilçe yönetiminde, ailesinin arsasını yaptıracağı yönetim kurulu üyesi var!

Bu arsayı da ona yaptıracak!

Haliyle?

Yazdım!

Bugüne kadar?

Kamuoyundan, partisinden?

Ne bir özür?

Ne bir mahcubiyet?

Hiç biri yok!

 

Millet, AK Partililer, onun arsasının, imar değişikliği aymazlığının cevabını veremezken!

O?

Rahat rahat koltuğa oturmaya devam ediyor!

Dedim ya?

Önce galericiler sitesi yapmaya çalıştı!

Ruhsat alamadı!

Şimdilerde?

Düşmüş, iş merkezi yapma derdine?

6-7 aydır o plan senin bu plan benim uğraşıyorlarmış!

 

Olmaz dedim inandıramadım!

Olmaz kardeşim!

Orada iş merkezi de olmaz!

Ticari olan falan filan olmaz!

Olsaydı, bugüne kadar olurdu!

Sanayinin dahi kaldırılması planlanan yerde, hiçbir şey olmaz!

Bu rezaleti neden siyasete bulaştırdı, anlamadım!

 

AK Parti bunu bu haliyle çok fazla kaldıramaz dedim!

Derin bir sessizliğe gömüldüler?

İl Başkanı Mestan Özcan?a yazdım!

Tık yok!

Bu da tabii?

Kimse bir şey demeyince, durmak yok yola devam diyor!

 

Bütün bunların üstüne?

Öyle bir olaya girmiş ki?

Ben bile artık bu kadarına da pes dedim!

Bu kez?

Onu hiç kimse kurtaramaz!

Asıl bombayı üç vakte kadar bekleyin!

Ben ona, yüzünün arıyla git demiştim!

Belli ki?

Başka şekilde gidecek!