Abdulhamit ALBEZ


YALANCI


Gitmiş, seçim sürecinde ayaklarının altına sabun dizen gazeteye?

Oradan?

Bana laf ediyor!

Acziyet bu kadar!

Ediyor ediyor da?

Yalan söylüyor!

Kusura bakmayın!

Şahsıma yönelik?

İtibar suikastı yapan bir adama yalancı deme hakkım olsun!

Yalancı!

Bay Kamil Çetintaş, yalancı!

Yazıklar olsun!

O kadar emeğime, yazıklar olsun!

O koltuğa oturmak için, az mı peşimden koştun?

Gece gündüz arıyordun, telefonumu hiç susturmadın!

Ben seni değil, sen beni arıyordun!

Şimdi?

Yalan söylüyorsun, itibar suikastı yapıyorsun!

Niye?

Yalana, dolana, yanlışa saptığın için yazdığımdan ben, başına bela oldum!

Bay Kamil Çetintaş, sana ne yazayım!

Türkçe?de kullanabileceğim ne kadar kelime varsa kullandım!

Utanman yok!

Söylediğin?

Doğru bir şey yok, orada burada eşeleniyorsun!

Yazıklar olsun ki ne yazıklar olsun!

 

Sevgili okur!

İnsan onuru için yaşar!

Bir onursuzluk isnadı varsa, mücadele eder!

Hayatım boyunca, ne yalan, ne iftira attım!

Hele hele, gazeteci olarak?

Hiç tenezzül etmedim!

Etmemde!

Amma ve lakin!

Onursuz ve iftira atanlarla dibine, sonuna kadar mücadele ettim!

Gözümü kırpmadan, peşinden gittim!

Emin olun, yine öyle olacak!

Bay Kamil Çetintaş, onursuzluğu bir kenara bırak?

Yaşına başına bakmadan, iftiralara yeltendi!

Şimdi?

Hakkındaki rezalete cevap verip, izihat yapmak yerine?

Hala eşeleniyor!

Yahu?

Cevap veremiyorsan, erdemli insan gibi istifa et!

Bitsin bu ?Bunalmış Müslüman? tavırları?

Niye, Kur?an-ı Kerim?i kendine payende ediyorsun!

Niye AK Parti?nin makamını, kendine kalkan ediyorsun!

 

Kim sana dedi bunalmış Müsülaman ol!

Bunalmaman için istifa etmen lazım!

 

Kendi kendini bunalttın!

Olmadık işlere saptın!

Sana bahşedilen şeylerle yetinmedin!

Seni oraya getiren iradeye, ihanet ettin!

Hainler, Kur?an da lanetle anılır!

İyi oku, görürsün!

 

Kendi kendine oyunlara, girdin!

Ne gerek vardı?

Oldu diyelim!

Niye onurlu davranmıyorsun?

Hala iftiranın, yalanın, peşindesin!

Gerek var mı?

Nereye kadar?

 

Sevgili okur!

Gitmiş, bir gazeteden bana gazetecilik etiği öğretiyor!

Utanmadan, Çerkezköy halkına yalan söylüyor!

Savcılığa şikayet ettim diye?

O gazetede?

Birlikte poz verdiği sözde gazeteci!

 

Evrak görmeden bunu haber yapıyor?

Kendiyle birlikte, başkalarını da bataklığa sürüklüyor!

Kamil Bey?in kayığına binen, bataklığa gider!

Benden söylemesi!

O haberi Salı günü gördüğümde, zaten olayı anladım!

Bir kere?

Bir gazeteciyi, yazdıklarından ötürü savcılığa şikayet ediyorsanız?

Yazdıklarına izahat getirmelisiniz?

İzahat var mıydı o haberde?

Yok!

Sadece karşı konuşma var!

Yahu sana sorular sorulmuş, bir siyasetçi olarak önce onlara cevap ver!

Sen, bir kız çocuğuna partinin eski yöneticilerinin isimlerini git savcılığa ifade verirken, söyle dedin mi demedin mi?

Dedin!

Abdullah Öğe?yi ve Ümit Kök?ü pis emellerine alet ederken neyi amaçladın!

Çık, kamuoyuna bunları anlat!

Boş yapmanın anlamı var mı?

 

O gazeteci arkadaş, hiçbir izahat olmadan!

Yalan olduğunu bile bile, başlık attı adımızı kullandı!

Gerçi, senin tezgahının adamı ne diyeyim?

İddia bu ya!

O gazeteci var ya?

İddiaya göre?

İntihar eden, gariban, yardıma, desteğe muhtaç kızı eski yöneticiler hakkında konuşturup, haber yapmak istemiş!

Ayıp!

Rezalet bir gazeteci adına?

Ve?

Eski yöneticilerin isimleri var diye orada burada liste sunuyormuş!

Haber yapacağım diye, şantajcılığa sürüklenmiş!

İddia valla?

Yalanlasın, yalan diye yazarım!

Ama yarın?

O kız çocuğu bunu doğrularsa, orasını bilmem!

 

İşte sevgili okur?

Kamil Çetintaş, böyle bir gazeteciyle poz veriyor!

Sözde, algı yapıp bizi küçümseyecekler!

Ama şapa oturdular!

Şimdi?

Ben yargıya gideceğim!

Tarih belli!

Salı günü?

Tam iki gün sonra?


Cuma günü hakkımda hiçbir şikayet yok, bilgisini öğrendim!

Hem Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı, hem de merkez karakolunda hiçbir şikayet yoktu hakkımda!

Mesele bitmiştir!

Bay Kamil Çetintaş, istifa etmeden evvel bir de tazminat ödemekle karşı karşıya kaldı!

Ben ona demiştim!

Yüzün arıyla bırak!

Arsızca gideceksin diye?

Dinlemedi!