Yavaş ama sakin adımlarla bu yılı geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Her yerde yeni yıl hazırlıkları, yılbaşı ağaçları, süslemeler… Sanırım yılın en sevdiğim zamanı bu zamanlar açık ara.
Soğuk havada dışarıda yapacağımız etkinlikler artık iyice sınırlı hale geldiği için ben şu sıralar epey film, dizi ve kitaba düştüm sanırım.
Bu hafta naçizane önerebileceklerimle karşınızdayım efendim.
MERAKLA BEKLENEN ‘’İSTANBUL İÇİN SON ÇAĞRI’’ FİLMİ NETFLİX’TE
TV ekranlarının klasikleşen ve izlenme rekorları kıran dizisi Aşk-ı Memnu’nun başrol oyuncuları Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ’u bir araya getiren ‘’İstanbul İçin Son Çağrı’’ filmi Cuma günü Netflix’te yayınlandı. Hem diziyi hem de çiftin kimyasını çok beğendiğim için filmi izlemek için günler öncesinden plan yaptım elbette.
Konusu kesinlikle farklı, spoiler vermek istemem elbette ama filmin sonlarına doğru olayı anlayınca biraz şaşırıyorsunuz elbette. İstanbul’daki yaşamlarından sıyrılarak New York’ta eğlenceli birkaç gün geçiren çiftimiz bana kalırsa ne yapsa izlenir. Fakat başrollerden bağımsız filmin içeriğine odaklanacak olursak filmin bu kadar yüzeysel kalması biz izleyenlere haksızlık olmadı desem yalan olur. İlave olarak Aşk-ı Memnu çok başka bir yerde tabii, izlemeyi düşünenlerin kesinlikle bu ön yargıdan kurtularak izlemeyi denemesi gerekiyor. Bir de ben olsam asla gün sonunda Serin gibi davranmazdım sanırım.
‘’KAPADOKYA MACERASI’’ MÜZİKLİ ÇOCUK TİYATROSU SAHNEDE
Uzun yıllardır çocukların en sevdiği yapımlardan biri olan ve özellikle YouTube’ta hatırı sayılır bir izlenme kitlesine sahip olan Kral Şakir, yeni bir macerayla minik izleyicileriyle buluşuyor.
Fenomen karakter Kral Şakir’in Kapadokya seyahatini konu edinen müzikli çocuk tiyatrosu ‘’Kapadokya Macerası’’ 2 Aralık Cumartesi günü 12:00 ve 14:00 seanslarıyla Çorlu Memduh Şevket Esendal Sahnesi’nde perdelerini açacak.
‘’BİHTER’E’’ BİR YORUM DA BENDEN
Son günlerin en çok konuşulan yapımlarından biri de kuşkusuz ki Zeynep Farah Abdullah’ın başrolde olduğu Bihter filmi. Burada hep yapıcı eleştiriler yapmaya özen göstersem de bu seferlik bu kuralımı bozacağım sanırım. Bir kere üniversitedeyken sınav zamanlarında en önemli vize ve finallere bile Aşk-ı Memnu’nun yeni bölümüne denk geldiğimde önce diziyi izleyip sonra sabaha kadar ders çalışan bir insan olarak filmi hiçbir şekilde beğenmediğimi baştan söyleyeyim. Hadi Beren Saatli ve Kıvanç Tatlıtuğlu Aşk-ı Memnu’dan ayrı düşüneyim diyorum ama sonuç yine değişmiyor.
Yönetmen ve senarist filmin sonunda farklı bir şey denemiş saygı duyuyorum elbette ama film o kadar çiğ ve sığ kalmış ki hiçbir şeyi derinlemesine işlemeden sürekli ‘’siz zaten bu konuyu biliyorsunuz, burayı geçiyoruz.’’ mesajı veriliyor.
Oldum olası derine inilmeyen, yüzeysel ve yapılmak için yapılmış şeyleri sevmem. O yüzden bu filmden de aldığım enerji buydu. Sevmedim, sevemedim maalesef.
