Abdulhamit ALBEZ


DİK DUR EĞİLME…

KARA KUTU


Bir gün…

Bir fotoğraf çekmiştim…

Şöyle düşünün…

Yoğun bir trafik…

İşlek bir cadde…

Hemen ortasında bir kavşak…

Dört yol ağzında…

Öyle bir görüntü var ki…

Bir nalbur dükkanı…

Dükkan önünü öyle malzeme öyle malzeme…

Ki…

İnanın, bildiğiniz kaldırım var ya…

Kaldırıma inmiş ürünler…

Yolun enine…

Yüzde 30’una…

Nalbur malzemeleri dizilmiş…

Enteresan olan…

Kavşak var dedim ya…

Bölgenin 10-15 metre yakınında…

Kavşakta…

Bir de trafik polisi var!

Benim gördüğümü…

Onun görmemesi mümkün değil!

Öyle bir fotoğraf çektim ki…

Hem o trafik polisi…

Hem de…

Asfaltta dizilen ürünler…

Fotoğraf karesinde…

İşyerinin kocaman levhası da dahil!

Tabii…

O dönemlerde…

Böyle internet minternet yok!

İnternet gazeteciliği de yok!

O fotoğraf…

Ertesi gün yayımlanan…

Gazetenin manşetini süsledi!

 

Öğlen saatlerinde…

Aynı yere gittiğimde…

Ne trafik polisi vardı…

Ne de…

Asfalttaki ürünler…

Hatta…

Dükkanların önü de temizlenmişti…

Kaldırımlar…

Bomboş…

İnsanlar rahat rahat yürüyordu!

Büyükşehir Belediyesi’nin…

Zabıtaları müdahale etmiş!

Öğleden sonra…

Bir de yazılı açıklama gelmişti gazeteye…

Faks göndermişler…

Gerekli müdahale yapılmıştır diye…

 

Bunu niye anlattım?

Şundan…

Çerkezköy Belediyesi…

Muhteşem bir karar almış!

Şöyle…

Atatürk Caddesi’ne bir bakın!

Cadde ortaya çıktı, adeta…

Kaldırım işgali kalmamış…

Belediye Başkanı Vahap Akay’ı…

Gerçekten tebrik ediyorum!

Amma ve lakin…

Umarım, dik durur…

Eğilmez…

Ben sonuna kadar…

Destekçiyim!

 

Bu bir kültür aslında…

Birkaç yıl…

Dik durulursa…

Bu kültür oturur…

Alışkanlık olur!

 

Muhabirlik yıllarım…

Kaldırım işgalleriyle mücadeleyle geçti!

Belki de…

Yüzden fazla haber yapmışımdır!

Amma ve lakin..

Bir türlü, önüne geçilmedi…

En azından…

Görev yaptığım hiçbir yerde…

Kaldırım işgaline karşı…

Hassasiyet görmedim!

Nedeni ise…

Belediyelerin kararsızlığı…

Başkanların, oy uğruna boyun eğmesi…

 

İnşallah…

Vahap Akay, boyun eğmez…

Dik durur…

Bu kültürü, bu şehre kazandırır!

 

Hatta son bir şey yazayım!

Bel ki…

Katkısı olur!

Bugün…

Bir lokanta sahibiyle konuştum!

Atatürk Caddesi üzerinde…

Dedi ki…

Bir tane masamız var…

Onu da belediye kaldırsa…

Ses çıkarmam!

Yeter ki…

Kaldırımlar…

İşgal edilmesin!

 

Şöyle ki…

Lokanta türü işletmelere…

Masa koyma müsaadesi varmış!

Diyeceğim şu ki…

Onlar da masalarını kaldırmaya razı!

Yeter ki…

Başkan dik dursun!

Uygulamayı tekrar tekrar kutluyorum!

Çok önemli bir uygulama…

Çok güzel olmuş!

Amma ve lakin…

Bu uygulama sürsün…

Dönemsel olmasın…

Üç beş ay sonra…

O tanıdık, bu akraba, şu oy kaybı…

Vs…

Olmaz inşallah!

Umarım olmaz!

 

Takipçisi olacağım!

Bir yıl sonrada olsa…

İki yıl sonrada olsa…

Dik durulup, durulmadığını…

Takip edeceğim!