Abdulhamit ALBEZ


DİKKAT ET MÜFTÜ ÇARPMASIN!

KARA KUTU


Demek ki neymiş?

Boşuna yazmıyormuşum!

Ben buradan yazdım, dedim ki…

Yüzün akıyla bırak git!

Yoksa…

Rezil olacaksın!

Oldu mu?

Oldu!

Hala o koltukta nasıl oturuyor?

Ben bilmem!

Bildiğim şu…

Bir insan, kendi kendini bu kadar rezil edebilir!

Evet…

Kamil Çetintaş’tan bahsediyorum!

Nam-ı diğer…

Fotojenik başkan…

Her şey fotoğraf çekilmek kadar kolay değil işte…

Dün, bütün Çerkezköy gördü!

Demiş ki…

Allah’ın sopası yok!

Adam kendi kendini bitirdi!

Ama…

Ben bunun böyle edeceğini biliyordum!

Bu yüzden de…

Yazdım durdum!

Ona iyilik olsun diye…

Bırakta…

Rezil olmaktan kurtul, dedim!

Israr etti!

Hala edecek olursa…

Şuraya yazıyorum!

Başını büyük belaya koyarak, gidecek!

Demedi demeyin!

 

Olay şu…

Bizim fotojenik başkan…

Gitmiş Osmanlı Camisi’nin önüne…

Oradan söz de açıklama yapıyor!

Ne yaptığının…

Ne de…

Söylediklerinin…

Emin olun, farkında değil!

Konuşuyor, ama ne konuştuğunu…

Kendisi dahi anlamıyor!

Anlasa…

Onları söylemez!

 

Sevgili okur…

İzlediyseniz, zaten bana hak vereceksiniz!

İzlemediyseniz, izleyin!

Kamil Çetintaş’ın, Osmanlı Camisi’nin duvarlarının yıkılmasına ilişkin bir açıklaması var!

Evlere şenlik!

Kendi aczi yetinin itirafı mı?

Dersiniz…

Halkı, kin, nefret ve öfkeye tahrik mi?

Dersiniz…

Her şey var!

AK Parti gibi bir partinin ilçe başkanı…

Azıcık sorumluluk sahibi olur!

Bunda yok!

 

Dün gece, yıkım ekipleri çalışırken…

Konuşmuş!

Bunu…

AK Parti’nin sosyal medyasından da paylaşmış!

Açıklamayı Çerkezköy Bakış Gazetesi’nin ekibine yapmış!

Canlı yayın yapıyor, gazeteci arkadaşlar…

Kamil Bey de konuşuyor!

 

İzlemeyenler…

Lütfen bulun izleyin!

Beni gece uyardılar, açtım baktım!

Evlere şenlik!

Müftüyü, hocayı, imamı…

Milletin önüne atıyorum diyor!

Ben çok uğraştım ama…

Engelleyemedim diyor!

Acizliğini de kendi itiraf ediyor!

Bir adam, kendini bu kadar rezil edebilir!

Hadi kendini rezil ediyor da…

AK Parti İlçe Başkanlığı koltuğunu…

Bu kadar rezil etmeye ne hakkı var?

Bu şahıs…

Beni mahkemeye vermişti…

Demiş ki…

Makamıma zarar veriyor, küçültüyor!

Yahu…

Benim senin makamına zarar vermeme ne gerek!

Sen zaten o makamı bitirdin, bitirdin!

Bunun bile farkında değildir, Allahualem!

Liyakati sayesinde o koltuğa oturdu ya…

Belediye Başkanı’nı Allah’a havale ediyor!

Konuşmasının neresinden tutsan, elinde kalacak!

Ahirette iki elim yakanızda diyor!

Bu kadar pejmürdelik olabilir mi?

 

Kamil Bey, işte böyle duruma düşersin!

Demek ki…

Neymiş?

Beni dinlemen lazımmış!

Beni dinledin, koltuğa oturdun!

Beni dinlemedin…

Böyle rezil oldun!

Fiilen ilçe başkanlığın bitmiştir!

Kendin ilan ettin bunu…

Bu saatten sonra…

Artık oturma orada…

Daha da küçültme, küçülme…

Benden habersiz iş yaparsan, kimse seni dinlemez!

Benden habersiz derken…

Sen anladın, ne dediğimi!

Çünkü…

Seni o koltuğa ben oturttum!

Hiçbir hükmün olmadığını…

Kendi ağzınla, feryat figan…

İlan ettin!  

Böyle arsızca…

Gidersin!

Derhal istifa et!

Yoksa…

Müftü seni çarpar!

Allah muhafaza!