Her zaman ki gibi…
Başlık kısmı yazının sonunda…
Dün size…
Ara ara…
BİK’ten bahsedeceğim demiştim!
Yani…
Basın İlan Kurumu…
Artık tanımadığımı da söylemiştim!
Şimdi…
Bu kurum var ya…
Şöyle bir şey diyor!
Misal veriyorum…
Her ay 30 bin lira para harca…
Bana tabii ol!
Tamam, yapalım!
Tabii olalım!
Sen ne yapacaksın peki?
Ben hiçbir şey yapmayacağım!
Nasıl yani?
Sen gideceksin…
Belediye başkanlarıyla konuşacaksın…
Eee…
Sonra…
Belediye başkanları ilan verecek!
İlanı bize gönderecek…
Biz de o ilanı sana göndereceğiz!
Eee…
Sen o ilanı yayımlayacaksın/yayınlayacaksın…
Eee…
Sonra biz o ilandan komisyonumuzu keseceğiz!
Kalan parayı bir ay sonra senin hesabına yatıracağız!
İyi de…
Ben belediye başkanına dalkavukluk edip, ilan aldıktan sonra…
Onu nasıl eleştireceğim!
Nasıl özgür gazeteci olacağım!
Burada ses yok!
Pek sen ne işe yarıyorsun, BİK?
Ses yok!
Yüzde 15 mi 20’ mi…
Böyle bir komisyon kesiyor!
Biliyor musunuz?
Son iki yılda…
Üç tane ilan gelmedi bu kurumdan!
Hani…
Bir takım şartlar istiyor ya…
Her ay 30 bin lira harcayacağım…
Maliyeti olacak bana!
İki yılda üç tane ilan yayınlayacağım!
Böyle bir kurum işte…
Anlayacağınız…
Gazeteciler sırtından geçinen…
Bir kurum!
Dedim ya…
Ara ara bu kurumu size yazacağım!
Asıl önemli konulara daha gelmedim!
Ballı börekli maaşlarla…
Yürüyen bu kurum…
Gazeteciliğin köküne kibrit suyu dökmüştür!
Ben artık bu kuruma tabii değilim!
***
Bugün…
Sabah çıktım…
İlk meskenim…
Halil İbrahim Sofrası oldu!
Güzel mekan yani…
Sulu yemekleri enfes…
Döner de var, kebap da…
Mehmet Bey, çorba ısmarladı!
İşinin başında…
7,30’da iş başı yapıyor!
İşler güçler nasıl dedim?
Dedi ki…
Dükkan işliyor, Allah’a şükür gelen giden çok!
Ancak…
Malzemelere her gün, her hafta zam geliyor!
Ay sonu geldi mi…
Bize para kalmıyor!
Dönüyoruz ama nereye kadar…
Bilmiyorum!
Son dönemlerde konuştuğum esnaf…
Hep aynısını söylüyor!
Senin gibi konuşuyor dedim!
Mehmet Bey’e tam veda edecektim ki…
Daimi Tavan geldi…
Çerkezköy Emlakçılar Derneği Başkanı…
Onunla sohbete tutuştuk!
İşler güçler nasıl dedim…
Emlak piyasası…
O da neredeyse…
Aynısını söyledi!
Daimi Tavan’ın ısrarıyla…
Ofisine gittim!
Sohbet ettik…
İleride geniş bir haber sohbeti için…
Sözleştik!
Ayrıldım oradan…
Birkaç yere uğradıktan sonra…
Oscar Bilgisayar’a gittim…
Yazılışı Oscar ama…
Biz Oskar diyoruz…
Her neyse…
Murat Seymen’i teknik kısımda buldum!
Patron masasında da oturmuyordu!
Sohbet ettik!
İşinin başında olmayanları, ifşa ediyorum!
Sen işinin tam başındasın…
Teknik serviste…
Beni şaşırttı doğrusu…
İşler güçler dedim…
Neredeyse…
Halil İbrahim Sofrası’nda…
Mehmet Çaylak’ın dediklerini…
Aynen sıraladı!
Enflasyonist ortam…
Esnaf, tüccar ayırmıyor!
Lokantacı da aynı…
Bilgisayarcı da…
Maliyetler yüksek…
Girdi yüksek olunca…
Fiyatlarda yüksek olacak…
Olacak da…
Bazı işlerde, yüksek fiyat…
Müşteri düşüşüne neden oluyor?
İnsanlar zaruri harcamalara yöneliyor!
Anlayacağınız…
Esnafta, herkes aynı…
Murat Abi, dedi ki…
İş var, var ama…
Eskisi gibi tadı yok!
Bugün gezmelerden…
Bu kadar!
***
Geldik fasulyenin faydalarına…
Orta okulda…
Fen Bilgisi öğretmenimiz vardı!
Dersin yarısını…
40 dakikaydı derslerimiz…
Yaklaşık 20 dakika…
O haftanın maçları, sosyal olaylar…
Memleket meseleleri!
Gibi olaylarla geçerdi!
Biz tam kendimizi…
Laylayloma…
Kaptırmışken…
Geldik fasulyenin faydalarına….
Derdi…
Sonrada fen bilgisi anlatmaya başlardı!
Şimdi…
Fotojenik Başkan ile benim durumum…
Tamda budur!
Şimdi anlatayım ben…
Dün yazmıştım…
Ali Gümüş il başkanı olacak demiştim!
Ne oldu?
Ali Gümüş AK Parti İl Başkanı oldu!
Bizim fotojenik başkan…
Kamil Çetintaş ne demişti!
Hatırlayın, ben yazmıştım…
İl başkanı için temayül yoklamasına giderken…
Teşkilat mensuplarına…
Birinci sırada Özkan Engin’i…
İkinci sırada beni yazın!
Demişti ya…
Kamil Bey’in dediği olmadı yani…
Sona geldik, Kamil Çetintaş…
Arsa işine benzemez…
Kamil Çetintaş demiş ki…
Çarşamba günü istifa edeceğim!
Benden ona tavsiye…
Bu gece bile istifa edebilirse, etsin!
Bir şekilde…
Bassın istifayı…
Ya da yarın ilk fırsatta istifa etsin!
Çünkü…
Onun istifasına vakit kalmadan…
Kovulabilir!
Son bir güzellik yapayım dedim…
Kovulmadan, istifa et!
Bu iyiliğimi de unutma…
Sana son iyiliğim olsun!
Bir de kötü haber yazayım!
Milletvekili aday adayı olacaksın ya…
8. sıraya dahi seni yazmayacaklar…
Bilesin!





