Diyor ya…
Rahmetli Levent Kırca…
Olacak O Kadar da…
Tam yerine rast geldi manzara koyduk!
Bugün tam da yeri geldi…
Böyle bir yazı tasavvurumdaydı…
Dünkü yazıdan sonra…
Gelen telefon, iyi oldu!
Tam da zamanı dedim…
Biraz, izahat zamanı…
Her gün her gün…
Buradan kötülük olsun diye yazmıyorum!
Oturup, bugün şuna kötülük yapayım…
Bugün de şuna…
Diye bir derdim yok!
Olamaz da…
Kişiler, nesneler bazen kurumlar…
Yazıyorum…
Kötülük olsun diye değil!
Üstelik…
Kişisel boyutuyla, tepki oklarını da üstüme çekerek!
Yani…
Riske de giriyorum!
Gazetecilik de işte bu!
Madem yapıyorum ben bu işi…
Riski de elbette alacağım!
İşte bu yüzden…
Okurken, çift yönlü okumanızı…
Yazdıklarımı…
Çift yönlü değerlendirmenizi…
En azından…
Böyle etmenizi bekliyorum!
Aslında…
Yazdıklarımda, çeşitli boyutlar var…
Ayrı ayrı, kulağa küpe edilecek şeyler…
Aksi halde…
Sığ kalırsınız…
Üstünkörü, basit!
Oysa ben derinleşmenizi…
Düşünmek, düşünürken de…
Yeni ufuklara yelken açmak için…
Yazıyorum!
Egzotik yazmamın nedeni de bu!
Yoksa…
Pat pat pat…
Yazar geçerim!
Mesela…
Mustafa Ordu ile ilgili bir yazı yazdım!
5-6 ay oluyor…
Bir yıldır ortada yok!
MHP’nin yıllarca ilçe başkanlığını yapmış…
Çerkezköy ve bölgenin…
Bir dönemine damga vurmuş…
Bir siyasetçi!
Sırf…
Mustafa Ordu, zor durumdayken…
Ona kötülük olsun diye yazmadım!
Böyle bir derdim olamaz!
O, o durumdayken…
Bana başka bir duruma…
Dikkat çekme, fırsatı verdi!
Bir gazeteci olarak!
Ben de yazdım!
Yazdım da…
Dedim ya…
Sırf zor durumda diye yazmadım!
Çünkü…
En azından, teşriki mesaimiz olmuş biri…
Habis ruhlu bir adam mıyım?
Niye böyle bir şey yapayım?
Değil mi?
Niye hukukumu bozayım!
Yazarken…
Onun üzerinden…
Yaptıklarını anlatırken…
Düşme, düşenin dostu olmaz…
Dedim!
Bu bir…
Başka kamusal beklentisi olanlara…
Kol kanat germe görevimi yaptım!
İki…
Bütün bunlar…
Anlayana tabii…
Herkesin başına yarın her şey gelebilir!
İleride ne olacağımız, meçhul!
Mustafa Ordu bir yıldır yok!
Onun sayesinde, büyüyüp serpilenler…
Varlığında, dibinden ayrılmayanlar…
Ondan himmet alanlar…
Yokluğunda, çil yavrusu gibi dağıldı!
Yoklar…
Bu boyutlara da…
Bakmamışsanız, o yazıda…
Sığ kalmışsınız demek!
Neyse…
Yazının sonunda…
Şunu demek istiyorum!
Dünkü yazımda…
Ali Dede’nin belediyeye işçi olduğunu yazmıştım!
Eski Belediye Meclis Üyesi…
Özel durumlar söz konusuymuş!
Öğrendim…
Kimsenin işsiz kalmasını…
Elbette istemeyiz!
Hele şu ekonomik ortamda…
Burada fazlasını yazacak bir durum yok!
Sadece şunu bilin istiyorum!
Ben ikna oldum!
Amma ve lakin…
Eski Belediye Meclis Üyesi…
Ali Dede’ye…
Sırf kötülük olsun diye yazmadım!
Zaten okursanız, sorgulamadığımı da görürsünüz!
Sadece bir durumu paylaştım!
Yazdım…
Çünkü…
Bugün meclis üyeliği yapanların da…
İlerde bir gün…
Belediyeye işe girmeyeceğini…
Kim garanti edebilir ki?
Ya da…
Daha bir beyin takımında olabilirdi?
İşçi kadrosunda değil!
Yazıya…
Bir de bu gözlerle bakmanızı istiyorum!
Özetle…
Sırf olaylar değil de…
Fikri boyutları da görmeniz dileğiyle…
Diyor ya…
Rahmetli Levent Kırca…
Olacak O Kadar da…
Tam yerine rast geldi manzara koyduk!
Bugün tam da yeri geldi…
Böyle bir yazı tasavvurumdaydı…
Dünkü yazıdan sonra…
Gelen telefon, iyi oldu!
Tam da zamanı dedim…
Biraz, izahat zamanı…
Her gün her gün…
Buradan kötülük olsun diye yazmıyorum!
Oturup, bugün şuna kötülük yapayım…
Bugün de şuna…
Diye bir derdim yok!
Olamaz da…
Kişiler, nesneler bazen kurumlar…
Yazıyorum…
Kötülük olsun diye değil!
Üstelik…
Kişisel boyutuyla, tepki oklarını da üstüme çekerek!
Yani…
Riske de giriyorum!
Gazetecilik de işte bu!
Madem yapıyorum ben bu işi…
Riski de elbette alacağım!
İşte bu yüzden…
Okurken, çift yönlü okumanızı…
Yazdıklarımı…
Çift yönlü değerlendirmenizi…
En azından…
Böyle etmenizi bekliyorum!
Aslında…
Yazdıklarımda, çeşitli boyutlar var…
Ayrı ayrı, kulağa küpe edilecek şeyler…
Aksi halde…
Sığ kalırsınız…
Üstünkörü, basit!
Oysa ben derinleşmenizi…
Düşünmek, düşünürken de…
Yeni ufuklara yelken açmak için…
Yazıyorum!
Egzotik yazmamın nedeni de bu!
Yoksa…
Pat pat pat…
Yazar geçerim!
Mesela…
Mustafa Ordu ile ilgili bir yazı yazdım!
5-6 ay oluyor…
Bir yıldır ortada yok!
MHP’nin yıllarca ilçe başkanlığını yapmış…
Çerkezköy ve bölgenin…
Bir dönemine damga vurmuş…
Bir siyasetçi!
Sırf…
Mustafa Ordu, zor durumdayken…
Ona kötülük olsun diye yazmadım!
Böyle bir derdim olamaz!
O, o durumdayken…
Bana başka bir duruma…
Dikkat çekme, fırsatı verdi!
Bir gazeteci olarak!
Ben de yazdım!
Yazdım da…
Dedim ya…
Sırf zor durumda diye yazmadım!
Çünkü…
En azından, teşriki mesaimiz olmuş biri…
Habis ruhlu bir adam mıyım?
Niye böyle bir şey yapayım?
Değil mi?
Niye hukukumu bozayım!
Yazarken…
Onun üzerinden…
Yaptıklarını anlatırken…
Düşme, düşenin dostu olmaz…
Dedim!
Bu bir…
Başka kamusal beklentisi olanlara…
Kol kanat germe görevimi yaptım!
İki…
Bütün bunlar…
Anlayana tabii…
Herkesin başına yarın her şey gelebilir!
İleride ne olacağımız, meçhul!
Mustafa Ordu bir yıldır yok!
Onun sayesinde, büyüyüp serpilenler…
Varlığında, dibinden ayrılmayanlar…
Ondan himmet alanlar…
Yokluğunda, çil yavrusu gibi dağıldı!
Yoklar…
Bu boyutlara da…
Bakmamışsanız, o yazıda…
Sığ kalmışsınız demek!
Neyse…
Yazının sonunda…
Şunu demek istiyorum!
Dünkü yazımda…
Ali Dede’nin belediyeye işçi olduğunu yazmıştım!
Eski Belediye Meclis Üyesi…
Özel durumlar söz konusuymuş!
Öğrendim…
Kimsenin işsiz kalmasını…
Elbette istemeyiz!
Hele şu ekonomik ortamda…
Burada fazlasını yazacak bir durum yok!
Sadece şunu bilin istiyorum!
Ben ikna oldum!
Amma ve lakin…
Eski Belediye Meclis Üyesi…
Ali Dede’ye…
Sırf kötülük olsun diye yazmadım!
Zaten okursanız, sorgulamadığımı da görürsünüz!
Sadece bir durumu paylaştım!
Yazdım…
Çünkü…
Bugün meclis üyeliği yapanların da…
İlerde bir gün…
Belediyeye işe girmeyeceğini…
Kim garanti edebilir ki?
Ya da…
Daha bir beyin takımında olabilirdi?
İşçi kadrosunda değil!
Yazıya…
Bir de bu gözlerle bakmanızı istiyorum!
Özetle…
Sırf olaylar değil de…
Fikri boyutları da görmeniz dileğiyle…





