Bir yazımda sosyal medya platformuna atıfta bulunarak, `Silah icat oldu mertlik bozuldu` misali...
Bu sosyal medya, ciddiyeti bozdu!
Demiştim.
Gerçekten her geçen gün hayat daha da sanallaşıyor...
Düşünün...
Adamlar, kulüp yönetecek...
Kimileri siyasetçi...
Kimileri şu bu...
Görevi var, resmi!
Amma ve lakin...
Bir gazeteciyle nasıl muhatap olacağını bilmiyor!
Sosyal medya üzerinden açıklama yapıyor, yorum yapıyor...
Eskiden, resmi bir dil, resmi bir ağız vardı!
Gazete de bir haber mi var...
Gazeteci, bir şey mi yazdı...
Külliyen yalanlayacak olsan dahi...
Bunu resmi bir ağızla yapardın...
Ya da izahatta bulunurdun...
Varsa izahın, onlarda gazetelerde yer alırdı...
Takdir, kamuoyunun, okurun olur...
Ki, sorumluluk alasın!
Şimdi sanal alemden salla gitsin!
Kim muhatap, kim değil!
Sonra şey de yaparsın hani...
Sıkışınca, inkar yolunu da seçersin!
Bu yüzdenmidir nedir!
Ya da çok mu hayat kumkuması arttı...
Sanal alemden, coşmayı seviyoruz!
Adının önünde kulüp başkanıymış, belediye başkanıymış, siyasi parti başkanıymış...
Hiç önemi yok!
Hayatı sanallaşan toplum da, mevki ve makamlar da sanallaşıyor...
Düşünün...
ABD`nin başkanı dahi artık bilmem hangi sosyal medya hesabından emirler, talimatlar, görüşler açıklıyor...
O zaman kapatın şu İletişim Fakültelerini...
Binlerce genç, gazeteci olacağım diye işsiz!
Yazık günah!
Bunları şunun için yazdım...
Ufuk açsın!
Bu yazacaklarımı, öyle okuyasınız!
Dün, Çerkezköy 1911 Doğanspor ve Kazım Asbaş`ı yazdım!
Olmayan bir kongre, olmayan bir yönetim...
Abilerimiz alınmış!
Ama...
Biz hiç alınmıyoruz...
Sanki, Rusya`da gazetecilik yapıyoruz ...
Ulaşmak çok zor bize...
Hepsinde telefonum var üstelik!
İşine geldi mi `iyi gazeteci` işine gelmedi mi `Tukaka`...
Kulübün yönetimine girmişler, haberimiz yok!
Ama bize sosyal medyadan cevap yetiştirebiliyorlar!
Oysa istedikleri zaman bize ulaşabilirler...
İtirazlarını yapabilirler...
Ötekileştirme ruhunu nereden aldılarsa...
Hadi abiler, soğukluk girdabına düşmüşler ama nezaketi bozmamışlar!
Ya diğerleri...
Belediye`den beslenenlere ne diyelim!
Adam yazmış, Başkanımızı size yem etmeyiz!
Yahu sen `belediyeyi yiyorsun` yetmez mi?
Üç beş Ramazan yemeği verince, başkanın mı oldu!
Mesleğimize dil uzatacak kadar uzamayın!
Detaylı yazmayayım!
Kiminin `inşaat` işi...
Kiminin, belediyeye kestiği faturalar!
Benim umurumda değil!
İş alamadığınız zaman...
Ettiğiniz lafları da o yem etmediğiniz başkanınız biliyor mu?
Ben biliyorum!
Sonuç...
Kazım Asbaş istifa edecek!
Detayı haberimizde okursunuz.
Bundan sonra kulüp size emanet, hadi bakalım yolunuz açık olsun!
Dua edin, araya girdim, yoksa kulübü satmıştınız!
Azıcık, kadir kıymet!