Diyor ki Aşık Mahsuni...
Parsel parsel eylemişler, dünyayı...
Bir dikili taştan gayri nem kaldı!
Dost köyünden ayağımı kestiler...
Bir akılsız baştan gayrı...
Nem kaldı...
Durun hemen heyecanlanmayın!
Parsel duyunca...
816 Ada 10 Parsel aklınıza gelmesin!
Ne kadar çok kişi merak ediyormuş!
Hadi açıkla diye....
Neredeyse tempo tutulacak!
Hiç meraklanmayın, açıklayacağım...
Belediye Başkanı Vahap Akay`dan açıklamasını istemiştik...
Açıklamadı!
Mecbur biz açıklayacağız.
Hafta sonunu bekleyin!
Bugün şunları yazmak istiyorum!
Dünden kalma bir konu...
Evvela, buradan bir davette bulunayım!
Çerkezköy, Kapaklı, Tekirdağ fark etmez!
Sayın Müftülerimiz, bizi bu konuda aydınlatırsa mutlu olmakla birlikte, okurlarımızla da paylaşırız...
Muharrem ayı, matem ayı mı?
Yoksa aşure kutlamalarıyla geçirilebilecek bir ay mı?
Mantık, Çerkezköy Ehlibeyt Derneği Başkanı Sinan Boztepe`nin geçtiğimiz gün yaptığı bir paylaşıma işaret ediyor.
Sayın Boztepe, Peygamber torunu katledilirken, sen nasıl tatlıyı düşünürsün...
Bu mealde konuştu...
Bence de çok haklı!
Aslında, Kerbela olayı ile Aşure`nin anlamı çok farklı!
Aşure, Kerbela`dan çok daha önce gelen bir gelenek...
Taaa Yahudilerden kalma...
Sorun şurada...
İki olayın, aynı tarihe denk gelmesi!
Mesela...
Mahallenizde bir düğün var!
Tam düğüne başlıyorsunuz, bir kaza...
Komşularınızdan biri hakkın rahmetine kavuştu!
Şimdi oturup, düğün mü yaparsınız, yoksa...
Elbette, ölen komşuya koşar, yas tutarsınız!
Sonuç...
Bizim sünniler, bu konuda pek lakayıt!
Tamam...
Aşure ihmal edilmesin...
Amma ve lakin!
Peygamber torununun katledildiği bir günde...
Azıcık akılda kalsın!
Alevi, Bektaşilere bu konuda duyarlı oldukları için...
Kendi adıma teşekkür ederim!
Muharrem ayı bitmeden buna bir vuzuhiyet kavuşturmamız, elzem olmuştur...
Sayın müftülerimizden de bir açkılama bekleyerek...
Bitirmek istiyorum.