Hukuk`ta `Usul` ve `Esas` diye iki kavram var...
Usul yanlışsa, esas doğru olsa da fayda etmez!
Şimdi ufak ufak mevzu gelsin...
Şöyle ki...
Çarşamba günü, Çerkezköy Endüstriyel Fuarı açıldı!
Haberini okumuşsunuzdur...
Bildikleriniz size kalsın, ben bilmediklerinizi anlatayım!
Her konuşmacı, protokol koltuklarında olanları sıralayıp, teşekkür edip durdu.
Tabii bu isim sayma kumkuması, bazı kazaları da birlikte getirdi!
Ben kaza diyorum, çünkü...
Farklı anlam yükleyince, iş iyice çığırından çıkar!
Sabırlı olun!
Mesela...
Konuşmacı sayın Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım...
Protokol isimleri sıralarken...
Herkesi saydı, saydı da...
Kaymakamı unuttu!
Teşekkür etmedi!
Yani şimdi Vali Kaymakamı`nın ismini zikretmedi mi diyeceğiz?
Öküz altında buzağı arasak...
Bir de konuşma bitince...
Kaymakam`da alınıp, sayın Vali`yi alkışlayanların arasında bulunmazsa ne olur?
İşte bu yüzden!
Bence, protokolde oturan milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer protokol üyelerinin adlarını sırayla saymaya gerek yok!
Programın özü, teşekkür konuşmalarıyla kaynıyor...
Dikkat ettim, konuşmacıların tamamı Çerkezkoy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler`i unuttu!
Oysa...
Sayın Sözdinler, öyle her programa da katılmaz!
Ayrıca...
Namık Kemal Üniversitesi Rektörü, sayılmadı!
Sayın Vali, bence, genel olarak `sayın hazirun` dese yeterdi!
Çünkü zat-ı alileri zaten devlet!
Protokolün başı!
İsim sıralamaya hiç gerek yok!
Bence, Fuarı düzenleyen Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri`nin isimlerinin söylenmesi, organizasyonun öznesi olarak yeterli!
Oysa, fırsat bu fırsat, sayın protokol böyle bir toplantı buldu mu birbirlerine teşekkür ediyor...
Bu şablonu alıp, tüm programlara uygulayabilirsiniz!
Bu usul...
Esas ise...
Tekirdağ`daki yüzlerce fabrikanın, yatırımların çoğunun vergisini İstanbul`da ödemesi...
Tabii, merkezleri, İstanbul`da bulunduğu için...
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay`ın konuşmasının ana teması buydu!
Ancak...
Daha öncede belediye başkanları bu konuyu çokça dile getirdi.
Uzun yıllardır söylenir...
Mesela Ali Ertem`den onlarca kez, duymuşum!
Belediye Başkanlığı döneminde Ali Ertem de sık bahsederdi...
Hep derler, burada kazanıp İstanbul`da vergiler ödeniyor...
Tekirdağ`ın ekonomisine katkısı yok!
Ancak, bu işin somut hali nedir?
Ne anlatan var ne de olabilirliğinden bahseden!
Sadece, `dostlar pazarda görsün` gibi oluyor sanki...
Bir de AK Parti Milletvekili Mustafa Yel, buna cevap verdi iyi mi?
Sayın milletvekili konuşmasında, Büyükşehir ile birlikte Tekirdağ`a 2.5 milyon TL para ödenek giriyor, dedi.
Yani, boş verin siz Tekirdağ`a gelmeyen paraları...
O paralar nasılsa Türkiye ekonomisine giriyor!
Siz girenleri, nereye harcıyorsunuz onu anlatın!
Demek istedi!
Son söz...
Bize, somut şeylerle gelin...
Mesela...
Personel A.Ş`de inceleme yapan müfettiş ne dedi?
Belki kamuoyu bilmek ister!