Mevzuya girmeden önce...
Belirtmek istiyorum ki...
Ha Nasrettin Hoca, ha biz!
Yani gazeteciler...
Günah keçisi!
Şahsım adına konuşayım, bana `cuk` diye oturuyor!
Günah keçisi...
Azıcık inceleyin görürsünüz...
İnsanlar birçok şey anlatır...
Anlatır anlatır...
Sonunda fatura Nasrettin Hoca`ya kesilir!
Hatta...
Bazen, hayal mahsulü
Bazen gayri ahlaki şeyler...
Anlatılır...
Ama sonuç hep Nasrettin Hoca ile bağlandığı için...
Sıkıntı yok!
Ben, biz, siz, onlar...
Değil...
İşi yapan Nasrettin Hoca!
Ve tabii...
Fıkra de geç!
Gazeteciye gelince...
Yani bana...
Her gün her gün o kadar dert yanan, şikayetçi olan...
Her şeyi yazmamız istenir...
Gazetecisin ya...
Yazacaksın!
Amma ve lakin!
Azıcık arkanda dursalar...
Tesellin olacak!
İşte o yok!
Şunu yaz, şunu yaz ama benim adımı kullanma...
Eee...
Esprisi nerede...
Ben yazmaktan kaçmıyorum da...
Sen neden kaçıyorsun?
Bir yanlış varsa, bunun söylemek suç mu?
Neden çekiniyorsun?
Sen de ol ki...
Kamu gücü olsun!
Ben şöyle bağlayayım!
Her şeye rağmen, şahsen sizin için çiğ tavuk bile yemeye razıyım!
Millete hizmetimiz olacaksa...
Kamu için...
Ki vazifemiz...
Bütün günahları üstüme almaya razıyım, yeter ki vatandaşın işi görülsün...
Kamu hizmetimiz yürüsün...
Kötü ben olayım...
Razıyım!
Geleyim bugünkü meramımıza...
TESKİ`nin abonelik işi...
İlginç...
TESKİ, meskenlerde abone yaparken güvence bedeli 150 TL alıyor...
Abonelik iptal ederken, 50 TL ödüyor!
Nasıl güzel hesap değil mi?
Oysa aynı abonelik?
Birileri düzeltir mi acaba...
Yoksa bir izahı var mı bunun?
Öğrenirsem, yazarım!
Kamuya hizmetimiz olsun!
Ne demek istediğimi, anladınız!