Fotoğraf çekmek bir sanattır!
Tıpkı, resim yapmak gibi...
O yüzden fotoğrafçı ve ressam ayrı iki meslek kolu...
Bizim işinde bir parçası fotoğraf...
Yalnız, iyi bir fotoğrafçı ile biz pek anlaşamayız!
Çünkü, gazete fotoğrafı başkadır!
Gerçi, haberde olduğu gibi fotoğrafta da son yıllarda hayli erozyon yaşanıyor!
Ama olsun, ben meramımı anlatmayı sürdüreyim!
Stüdyolarda çekildiğiniz fotoğraflardan ya da selfilerinizden bahsetmiyorum!
İşte bu yüzden `foto muhabiri` kavramı gelişmiş, bizim işte...
Yani haber fotoğrafı!
Çok başka...
Gazetecilik, muhabirlik için foto muhabirliği de hayli önemli!
Öyle ki...
Bazen bir fotoğraf, haberi en iyi şekilde anlatır!
Bu yüzden işim gereği fotoğraflarda hep haber ararım!
Özetle, bu meleke yüzünden fotoğraflar ister istemez gözüme ilişir!
Bugün şöyle yapayım istedim...
Size bir kaç fotoğraf yorumlayayım!
Son günlerde gözüme ilişen en çarpıcı fotoğraf bu mesela...
Bence çok adice ve alçakça bir manzara! Yunanistan sınırındaki mültecilerin, üzerleri soyulup, donlarıyla ortada bırakılması! İbretlik bir fotoğraf. Vatan nedir? Sorusunun karşısında ilk aklınıza gelecek bir fotoğraf olsun... Bahis mevzu vatansa gerisi teferruat, sözü `Cuk` diye oturuyor! Şu günlerde, bir olup sırt sırta vermek yerine ayrışma eğilimi gösterenler, bence bu fotoğrafa daha sık bakmalı! Yunanlılar`da zaten yazacak söz bulamıyorum. Adı üzerinde mülteci. Yani sana sığınmış. Çok uzatmayayım, şerefsizlik, onursuzluk, bu fotoğraf karesinde bulunmaktan daha iyidir! Bilmem anlatabildim mi.
Geleyim ikinci fotoğrafa...
Cuma günü Belediye Meydanı`nda Çerkezköy Belediye Başkanı namazın ardından şehitler için pişi dağıttı. Kim hatırlattı, nereden çıktı, haşmetli başkan mı buldu? Bilmiyorum! Ancak hayli takdir ettim. Üstelik pişiyi de ne severim. Fakat yiyemedim, gözüm kaldı dersem yanlış anlamazsınız umarım. Pişi dağıtılırken, küçüklüğümde annemin yaptığı pişilerden sıcak sıcak aşırırken yediğim merdaneleri hatırladım. İşin özeti, o saatte acil bir işim olduğu için pişi yemek için sıraya giremedim. Madem pişi yiyemedik, pişi fotoğrafını yorumlayalım. Bu fotoğrafta beni en çok etkileyen ne haşmetli belediye başkanı Vahap Akay ne de pişi alan minik yavru! Başkan Yardımcısı Nedim Yılancı`nın bakışındaki manayı merak ettim! Direkt pişiye bakıyor! Ufaklığın, pişi almayı beceremeyeceği, düşüreceğini düşünüyor gibi bakıyor. Sanki, koşup yardım edecek gibi bir hal var!
Üçüncü fotoğrafa dikkat!
Bu fotoğrafa çok dikkat edin bence... Fazla yazıya gerek yok, esprisi burada! Siz, beni ciddiye alın ve bu fotoğrafa dikkat edin! Tanıyanlar zaten tanıyor, tanımayanlar aklında tutsun yeter!
Son fotoğraf elbette, son zamanlarda sıkça yazdığım rahmetli Panuk`tan ilham aldığım bir fotoğraf...
Malum, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay`ın, barınaktan Belediye`ye taşınan küçük kedisi Panuk`u rahmetli olmuştu. İşte bundan sonra bizim de bir tavsiyemiz oldu. Akay`ın ikinci kediyi de kaybetmesi artık bir değişikliği gerektiriyordu. Ki, köpek sahiplenmesini istedik. Uzatmayayım, fotoğrafın özeti şu ki; Minik köpek mi başkanı seviyor başkan mı onu seviyor fotoğrafta biraz ikileme düştüm. Tekrar tekrar baktım. Küçük köpek hayli şefkate muhtaç bir halde, beni bağrına bas diye bir sevimlilik arz ediyor. Başkan fotoğraf karesinde adeta sahiplenilmek için göz kırpan bu minik finoyu Belediye`ye taşıyabilir. Hatta ilk fırsatta selfi yaparak hayvanseverlere de sıcak bir mesaj yollayabilir! Belki barınak üzerindeki karabulutları da dağıtmanın önemli bir adımı olur!