Bunu benden bir kenara not edin!
Haksız sevgi, haksız sövgüye döner!
Yani...
Ne fazla öveceksin, ne de yereceksin!
Her şeyin kararı, en güzelidir!
Hakkını vereceksin!
İşte bu yüzden, dalkavukların, kıymeti harbiyesi bende hiç yoktur!
Bir bakmışsınız, sövmüş!
Bir de bakmışsınız sevmiş!
Dün, meşhur Prof. Dr. Ercüment Ovalı`nın çıkışlarını yazmak aklıma geldi...
Bazı haber siteleri patlatmış, sosyal medya da almış götürüyor...
Övgülerin bini bir para...
Dersiniz, sabaha korona virüs belasından kurtulacağız!
Bugün yazacaktım!
Tam da hissiyatımı dökecektim ki, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca benden önce davrandı!
Tesadüf ki ne tesadüf, ekmeğimden etti beni!
Yani...
Yazacaklarımı söyledi!
Geleyim diyeceklerime...
Sosyal medya hesabından, aşı bulanı ilk kez görecektik!
Günlerdir, buluyoruz, buldular, bulacaklar...
Tekerleme gibi açıklamalar!
Görende bu serdi kelamların hikmetini keşfetse, gam yemeyeceğim!
Bir yığın hikaye kaç haftadır Ercüment Ovalı`dan...
Yok laboratuara girdi, yok ekibiyle girdi, yok efendim üç ekip di beş ekip di...
Yok inanmış bilmem kaç Türk çocuğu!
En son 23 Nisan`ı bekleyin!
Felan filan...
Halüsinasyon mu görüyorlar bunlar diye kafama takılmıştı ki...
Bakan açıkladı, huzura erdim!
Ayıptır yahu!
Kelime oyunlarıyla, insanlarla niçin oynuyorsunuz?
Hem de Prof. olmuşsunuz!
İlmin bir izzeti, bir namusu vardır!
Aşı bulursun, bununun usulü vardır!
Aşı çalışması yaparsın, bunun da usulü vardır!
23 Nisan`da hakikaten dünyanın kaderini değiştirirsin!
Amma ve lakin...
Bunun da bir usulü ve üslubu vardır!
Davul zurnayla, laboratuara girdim diye nara atmazsın...
Sosyal medya şaklabanları da bu gidişatın üstüne atlıyor hemen...
Akla ziyan işler..
Dün, Bay Ercüment Ovalı şöyle bir açıklama yapmış!
Elbette sosyal medya hesabı!
"1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. İnsanların hayatından gün çalmak istemedik..Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı."
Neden ilim meclisi değil?
Neden sosyal medya?
Yahu memleket ne hale geldi?
Yazık günah!
Milletin canı burnuna gelmiş, herkes burnundan soluyor...
Arkadaş, bulduk, bulacağız, az kaldı!
Yok 23 Nisan`ı bekleyin!
Valla bu işler için ne profesör olmaya gerek var ne de alim...
Normal zekaya sahipseniz, azıcık kitap karıştırmış iseniz...
Şimdi yazdıklarımı iyi okuyun!
Ya bu melun hastalığın, aşısı mevcut, elbette dev ilaç firmalarının elinde...
Vakti zamanı gelince sürecekler piyasaya...
Ya da bu melun hastalığın ilacı 1-2 yıldan önce bulunmaz!
Bunu kafanıza yazın!
Zaten şu an doktorlar bir tedavi uyguluyorlar...
Hiçbir şey yapılmıyor sanki, herkes oturmuş aşı derdinde!
Memlekete hizmet, sosyal medyadan olmaz!
İlme hizmet ise sosyal medyadan hiç olmaz!
Bunu da iyi belleyin!
Sağlık Bakanı, bugün, gerçekten bugüne kadar yaptığı en iyi açıklamayı yaptı!
Sosyal medyadan olmaz diyerek, malumu gerzeklere hatırlattı!
Milyon kez haklı!
Alemin aklıyla alay etmeyin be arkadaş!
Benim en çok üzüldüğüm ise, bu kadar eblehçe açıklamaların peşine gidenler...
Bunları haber yapıp, internet sitelerine koyan dangalaklara...
Haberin başlığına bakıyorsun, aşı bulunmuş müthiş Türk ve müthiş kahraman!
İçeriğini okuyorsun!
Twitter açıklaması...
Yukarıda yazdım ya...
Ne diyeyim...
Bir Türk dünyaya bedel sözünün arkasına sığınarak, hiçbir şey yapmayan sosyal medya maymunlarına diyeceğim şu!
Yahu, boş boş övmeyi ve övünmeyi bırakın artık, milletin canı gelmiş burnuna!
Sizi hiç çekemez!
Yoksa, yarın bu övgülerinizin yerini küfürleriniz alacak!
Küfretmek günahtır!
Boş yere günaha girmeyin...
Ercüment Ovalı Hocaya da diyeceğim şu...
İnşallah aşıyı, ilacı bulur!
Ve fakat usulden kaybetti!