Dedim ya...
Matah bir meclis değildi yani...
Çarşamba günü yapılan Çerkezköy Belediye Meclisi Temmuz Ayı Meclisi, Vahap Akay`ın bir çok gol yediği bir oturumdu...
Oysa....
Dün de yazdım, CHP`li meclis üyeleri paylaşımlarla, duymayana, görmeyene ulaştırma derdine düşmüştü!
Madem öyle...
Buyurun buradan devam edelim!
Şöyle ki...
AK Partili Adem İçli Meclis`te Hayvan Barınağı`nı sordu!
Bizim haşmetli, öyle bir cevap verdi ki...
Haberini yaptık okursunuz, ben bazı noktaların üzerinde duracağım!
Olayı, eksik ve de karıştırarak anlattı!
Bir yönüyle belediyelerin de güç durumda olduğu nokta var!
Evet, ama konu bu değil!
Asıl konuyu, örtü, hiç bir şey yok, dedi!
Oysa öyle mi?
Değil!
Buraya geleceğim, haşmetlinin açıklamasına döneyim!
Öncelikle, her şey yolunda, sağlıklı işliyor hayvan barınağı dedi!
Sonra...
Bazı hayvan severler, bunu kötü niyetle sunmaya çalışanlar var. Burada bir olaylar varmışçasına sunmaya çalışanlar var. Onlarla ben ilgilenmiyorum. Gürültü çıkarmaya çalışanlarında ne olduğunu gördükten sonra, orada atfedilen suçların hiçbirinin gerçekleştiği yok.
Bunları dedi!
Bir de farklı ve gerçekten belediyenin muzdarip olduğu konuyu açtı!
Sanırım, kafa karıştırayım diye yaptı!
Çünkü, onun bu konuyla alakası yok!
Evet, bazı kişiler hayvanlardan şikayetçi, gözü görmek istemiyor, toplayın bu köpekleri sokaklardan diyor!
Oysa, bu adamlar ya da kadınlar her kimse, boş konuşuyorlar!
Çünkü, yasa böyle bir şeye karşı!
Belediyelerin, sorunlu hayvanları ya da yaralı hayvanları alıp tedavi edip, rehabilitasyonunu gerçekleştirip aynı yerine bırakmasını istiyor!
Çünkü, bu dünya hepimizin...
Bir de şu var, kısırlaştırma!
Bunlarda belediyelerin görevleri arasında!
Neyse tekrar, asıl konumuza döneyim!
Burası çok önemli, dikkat çekmek istiyorum!
Evvela...
Haşmetlinin dediği gibi değil!
Orası sağlıklı yürümüyor maalesef!
Birincisi...
Çok şikayet var, üstü örtülüyor!
İkincisi, orayla ilgili açılmış bir soruşturma var!
Bunlar sağlıklı yürümediğini gösteriyor!
Oysa, soruşturma içinde yok dedi!
Ben haşmetli yalan söyledi demek istemiyorum!
Yakışmaz!
Hele hele Meclis`te...
Olmaz!
Yine `burada bir olay varmışçasına` diye bir ifadesi var ki...
Evlere şenlik!
Dediğim gibi, yalan söyledi demek istemiyorum ama kendi memurlarından haberi yok!
Orasıyla ilgili açılan bir soruşturma var!
Emniyet, bu soruşturmayı, savcı kontrolünde yürüttü!
Hadi, kendi personeli gizledi bütün bunları, bizim haberlerimizden de mi haberi olmadı!
Evet, kendi memurundan haberi yok!
Çünkü, memuru verdiği ifadede ben hayvanları öldürdüm diyor!
Ötenazi!!!
İddia neydi, orada hayvanların öldürülmesi!
Bunlar var sayın Başkan!
Memurların bizzat kabul ettiği şeyler, görüntüler var!
Sen `Gürültü` diyorsun!
Yazık!
Bütün bunlara, bir şey varmış gibi nasıl dersiniz?
Tuhaf ama ben devam edeyim!
Bir başka husus, savcılık, memurlar hakkında soruşturma izni istedi!
Çerkezköy Kaymakamından soruşturmayı ileri götürmek, memurlar hakkında işlem yapılması adına bu izin istenildi!
Çünkü, yasal zorunluluk var!
Bundan da haşmetlinin haberi yok!
Hani dolandırıcılık mevzusunda nasıl ki memurundan haberi yoktuysa...
İki yıl bir memur belediyeyi dolandırmış idi...
Aynen...
Bütün bunlardan da işte böyle haberi yok!
Bu kadar basit!
Burada bir izahat yapayım, olay daha net anlaşılsın!
O hayvan barınağında köpekler öldürülmüştür!
Fakat...
Durum şu....
Veteriner, ben ölümlere karar verdim diyor!
Nasıl bir karar, işte bütün mesele de bu!
Tek başına böyle bir karar verebilir mi?
Bunun araştırılıp, gerçekten ötenazi yapılması gerekiyor mu?
Gerekmiyor mu?
Ortaya çıkması için, gerekli bu soruşturma!
Bilmem, haşmetliye anlatabildim mi?
Burada, herkesten önce bu işin adil bir şekilde araştırılması için...
O hayvanların günahının kendisine de yazılmaması için...
Haşmetlinin, bu işin açıklığa kavuşturulmasını sağlaması lazım idi...
Oysa, o ne yaptı?
Açıkça, örttü!
Bir de ben de hayvan severim dedi!
Hayvan severim demekle olunmuyor!
Ben mesela değilim!
Hayvan severim dersem, gerçekten hayvan sever olanlara karşı ayıp etmiş olurum!
Çünkü, bu iş o kadar kolay değil!
Sonuç...
Bundan sonrası, vicdanlara ve kamuoyunun takdirine...
Bakalım, Kaymakam Abban izin verecek mi?
Yoksa...