Bugün...
Malum Çerkezköy Belediye Meclis Toplantısı vardı!
Ben de gittim!
Bir Meclis üyemiz, bana laf attı!
Ekseni kaydı!
Kara Kutu`nun ekseni kaydı, dedi!
İsmine gerek yok Meclis üyemizin!
O bilir kendini...
Yalnız, öyle bir pas attı ki...
Gol atmamak olmaz!
Evvela...
Memleketin, ekseni kaymış sayın Meclis üyemiz!
Kara Kutu`nun ekseni kaysa çok mu?
Hatta...
Dünya`nın ekseni kaydı!
Pandemi, eksen meksen bırakmadı!
Sen hangi eksenden bahsediyorsun?
Bilmiyorum!
Amma ve lakin!
Ben size bir eksen kayması anlatayım...
Okurlarımıza da ufuk açsın!
Sen de son kararını verirsin!
Köylünün biri bir gün şehre gitmiş...
Çarşıda aylak aylak dolaşırken, canı sigara tellendirmek istemiş!
Lakin çakmağı yok, kibriti yok...
Giyim kuşamı düzgün bir şehirli adamı durdurup ateş istemiş!
Şehirli bu ya...
Canı biraz köylüyle dalga geçmek istemiş!
Çıkarmış cebindeki el fenerini köylünün sigarasına doğru tutmuş!
Köylü de sigarasını fenere doğru...
Ancak...
Sigara tabii bir türlü yanmamış!
Tam yarım saat köylü sigarayı yakmaya çalışmış!
Bir türlü sigara yanmıyor!
Sonunda köylü sigarayı yakmadan ayrılmış, gitmiş!
Köylünün saflığıyla dalga geçtiği için şehirli adam, daha sonra gülerek olayı arkadaşlarına anlatmış!
Enayi, el feneriyle sigarasını yakmaya çalıştı!
Demiş...
Şehirli, arkadaşlarıyla saatlerce köylünün saflığına gülmüş, eğlenmiş!
Köylü ise köyüne dönmüş...
Bir gün şehirdeki anılarını kahvede arkadaşlarına anlatırken...
Demiş ki..
Şehre gittim, enayi bir şehirliye rastladım...
El feneri ile sigaramı yakmaya çalıştı!
Yutarmıyım, yarım saat sigaramı yakacakmış gibi yaptım, fenerin pilini bitirdim!
Bilmem anlatabildim mi?