Teee...
15 sene öncesi...
Tası tarağı toplayıp, İstanbul`a gitmiştim...
Ki...
Daha üçüncü gün...
Gazeteci bir arkadaşım aradı, onun tanıdığı genç bir muhabirin bir işi olmuş!
Biraz teknik bir konu!
O da, Hamit yardımcı olur, telefonunu vereyim ara...
Demiş!
İstanbul`da diye de eklemiş!
Anadolu`nun bir kentinden aradı, bizi o gazeteci arkadaş!
İşi hallettik hallettik de...
O arkadaşın, İstanbul kompleksine takıldık!
Hani ben İstanbul`dayım ya...
Siz dedi...
İstanbul gazetecileri...
Siz...
İstanbul`da avantajlısınız...
İstanbul`da herkese ulaşabiliyorsunuz, şanslısınız...
İstanbul`da her imkan var...
İstanbul gazetecileri çok ukala...
İstanbul`da çok para kazanıyorsunuz!
Kısaca...
Her cümle İstanbul ile başlıyor!
Bilmiyor ya...
Bilmiyor ama İstanbul ile ilgili parıltılı bir algı var kafasında!
Baktım olacak değil...
Dedim ki...
Yahu ben üç gündür İstanbul`dayım, İstanbul gazetecisi değilim!
Sustu, buz kesti!
Daha bana bir şey katmadı bu İstanbul!
Ne öğrendiysek, senin gibi Anadolu`nun filan kentinde...
Bunları niye yazdım...
Az sonra yazacaklarıma, bakış açınıza derinlik katmak için...
Bu arada...
Sonrasında, iki buçuk yıl kadar bulunmuşluğum var, İstanbul`da...
Geleyim asıl konuya...
Biliyorsunuz Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi`nde ve bölgemizde...
Dünyaya açılan bir dolu fabrika, tesis, firma var!
İşte...
Bunlardan bazıları...
Sene de üç beş kez, kapımızı çalar!
Haberlik konuları vardır, haber olmak isterler!
Ya da yoktur haberlik konu ama, reklam olmak amaçlı...
İşte bu firmalar...
Gece düzenlemiştir...
Sözleşme imzalamıştır...
Yeni yatırım yapmıştır...
Ya da...
Yıl başı ve yıl sonu faaliyetlerini anlatacaktır...
Bunları, gazetelerimizde yayımlarız, yazarız, çizeriz!
Bazen de, kendilerinin hazırladığı bültenler gönderirler...
Biz yayımlarız!
Şöyle ki...
Geçen yılın sonuna doğru bir telefon aldım!
İstanbul`dan filanca ajanstan arıyormuş...
İstanbul`dan filanca ajanstan arıyor ama...
Bizim Çerkezköy`den filanca (şimdilik isim yazmayayım) firma adına talepte bulunuyor!
Dedi ki...
İşte o filanca firmanın bir bülteni var, size e-mail attık, acaba geldi mi?
Arkadaşlarımızı aradım, dediler geldi!
Dönüp, telefondaki arkadaşa...
Gelmiş e-mailiniz dedim!
Bu kez yayımlar mısınız?
Dedi!
Firmaya baktım, tanıdık!
Bizim buradan, ÇOSB içinden...
Yayımlarız, dedim!
Bu arkadaşlar, senede üç beş kez böyle Tekirdağ`daki, Çerkezköy`deki, Kapaklı`daki gazetecilerin kapısını çalar!
İşlerini gördürür...
Lakin...
Gider İstanbul ajanslarına tomar tomar para verirler!
Niye...
Kompleks var!
Oysa, zaten onlarda buradaki gazetecilere işi gördürüyor!
Yaptıkları, bir şey yok!
Geriye, bir haber yazma, bülten hazırlama kalıyor ki...
Onu da buradaki bütün gazeteci arkadaşlarımız, o ajanstan daha iyi yapar!
Eminim!
Buna rağmen, o firmaların...
Çerkezköy`de, Kapaklı`da, Tekirdağ`daki gazetelere, kör kuruşları nasip olmaz!
Mesela...
Çetin Group!
Elbette Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin!
Çerkezköy`den, dünyaya açılan firmalarımızdan biri de Çetin Group!
Uzun yıllardır ...
Hep bulunduğu yeri bulunduğu bölgeyi koruyan kollayan bir tavır sergilemiştir!
Tam da yerli ve milli diyeceğiniz türden!
Hele Çerkezköy`ü hiç unutmaz!
Sadece yerel, bölgesindeki gazeteleri değil...
Okul yapıp eğitime destek olur, hayır işlerine bakar, sosyal hizmetlerde de bulunur!
Çerkezköy`de Fen Lisesi yaptı, başka hizmetler yaptı, yapıyor!
Bulunduğu yeri hiç unutmuyor!
Geçen yıl Dubai`de fabrika kurdu mesela...
Eminim, Dubai`de de benzer sosyal hizmetlerden geri durmuyordur, durmaz!
Diyeceğim şu ki...
Artık bunları ayırt etme zamanı geldi bence!
Çetin Group gibilerle diğerlerini...
Ayırt etme zamanı geldi!
Yıllardır, hep aynı terane...
Arkadaşların, hamalı burada yok!
Diğer gazeteler, gazeteci arkadaşlar adına elbette demiyorum!
Lakin, kendi adıma bunun tavrını alma kararı aldım!
Buradan, bütün ÇOSB`deki...
Ve bölgemizdeki diğer OSB`lerdeki...
Bu tür sanayicilere...
Bu tür İstanbul kompleksli firmalara...
Biz de onların bize baktığı gözle bakacağız!
Buradan...
İlgililere duyurulur!
Azıcık insaf ya hu!