Benim bir fotojenik başkanım var, biliyorsunuz!
Öyle ki...
Artık, herkes fotoğrafları incelemeye başladı!
Hakkın var diyorlar...
Sadece poz vermeyi biliyor!
Yalnız dostlar...
Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler, diye bir söz var!
Geçen AK Parti İlçe Başkanları toplantısı yapılmıştı Çerkezköy`de...
O toplantıdan fotoğraflar yansıdı...
Tavsiyem...
O fotoğraflara bir bakın!
10 ilçe başkanı ve İl Başkanına...
Bir de bizim fotojeniğe...
İşte bu fotoğraf nazarında bir değerlendirme yapınca...
Bizim fotojenik sıfatı, yerle yeksan olur!
Çünkü...
Bizim ki...
Fotoğrafta gözükmek için ecel teri dökmüş!
Rica ediyorum, o fotoğrafı bulun ve bir bakın!
Ne demek istediğimi anlayacaksınız!
Fotoğraftaki en kötü poz bizimkinde, anlayacağınız...
Gözükmek için ileri fırlamış!
Tüm fotoğrafın, görselliğini bozmuş!
Fotoğraftan bahsedince....
Şöyle devam edeyim!
Fotojenik başkanla son bir fotoğrafımız vardı!
İşte o fotoğrafın çekildiği, geçen haftaki görüşmede...
Bana dedi ki...
Dikkatli yaz seni mahkemeye veririm!
İkincisi de...
Benden para istedi, vermedim o yüzden beni yazıyor diyorum!
Evet...
Bir süredir tevatürdü...
Bizzat kendisinden de duydum, artık yazabilirim yani...
Ben para istemişim...
Kamil bey de bana para vermek istememiş...
O yüzden ben onu yazıyormuşum!
Bu yazıların sonuna doğru...
Hangi yüzden yazdığımı herkes gayet iyi anlayacağı için, ben rahatım!
Birincisinden başlayayım!
Evvela...
Biz...
Yani ben...
Kafa kır ama kan akıtma...
Ciğer sök ama zarına dokunma...
Keskin ol ama hakaret etme....
İşte bunlar üzerine yetiştim!
Mecazdan anladınız umarım!
İftira ve hakaret etmeden yazmak maharettir!
Gazetecilikte budur!
Hakaret yok Kamil Bey, hakaret bizden uzak...
İftirada yok!
Bir olayı kırk kez teyit ediyorum ki...
İftira olmasın!
Sen meraklanma...
Amma ve lakin!
Sen hala...
Şu arsa işini bir türlü kamuoyuna anlatamadın!
Merak etme ben anlatacağım!
Sen ilçe başkanı olamdan önceki şahinliğini...
Koltuğa oturunca neden serçeliğe değiştin!
Onu anlat, yeter!
Dedim ya sen anlatmazsan, ben zaten anlatacağım!
Böyle nefis bir malzeme bulmuşum, somurta somurta kullanmaz mıyım?
Geleyim ikincisine...
Kamil Bey, kaçak dövüşmeye gerek yok!
Sen bir hiç iken...
Yaptığım reklamların parasını ödemedin!
Trakya Flaş Haber Gazetesi`nin sana yaptığı reklamlar...
Önce onları öde...
Sonra konuş!
Bütün okurlarım ve dahi Çerkezköy şahit ki...
Bir yıl boyunca reklam yaptım!
Senin reklamını!
Senin yüzünden, şahsi yazılarımdan ötürü düşman dahi edindim!
İşte bunların bedelini, ödemedin!
Beleşçi sende...
Diyeceğim şu ki...
Madem bize iftira atıyorsun!
Şimdi borcunu öde!
Alicenaplıkta biryere kadar...
Beleşçiliğinde sınırı var değil mi canım!
Ben bir fiyatta biçmeyeceğim, söz!
Arşivler ortada....
Standardı neyse...
Sonuçta, piyasası belli...
Hatta yüzde 10`da iskonto yapacağım!
Reklam fiyatlarını öğreniriz...
Gelir hesabını kapatırsın!
Önce borcunu öde, sonra konuş!
Laylaylom etmeye hacet var mı?
Mert olacaksın...
Bilmem anlatabildim mi?
Geleyim sadede...
Liyakatli yönetimi sayesinde, yönetiminde liyakat bırakmamış!
Kimse yanına gitmiyor artık!
Gidenlerde, kendi şanından gidiyor anlayacağınız!
Duyduğuma göre, yönetimin yarısıyla kavgalı bizim fotojenik!
Eee yani...
Tüm yönetim gün sayıyor, ne zaman gidecek diye...
Ben yüzünün arıyla git dedim dinlemedi!
Bakalım, nasıl gidecek?
O kadar soru sorduk, dut yemiş bülbül!
Son bir kez daha sorayım!
Yönetimin yarısıyla kavgalı olduğun doğru mu?
Meclis üyeleriyle zaten, ayrı gayrısın...
Anlatmama gerek yok!
Onların altına imza attığı karara sahip çıkmadın, herkesin malumu!
Kadın kollarıyla dahi, aran yokmuş!
Doğru mu?
Ha bir de...
6 ayda bunları nasıl başardın?