Abdulhamit ALBEZ

Tarih: 07.03.2023 17:24

DEPREMZEDENİN ÇOCUĞUNU İŞTEN ÇIKARAN FABRİKA

Facebook Twitter Linked-in

Yazıklar olsun!

Ahlaksızlar…

İçimden böyle diyerek başlamak geldi!

Sevgili okur…

Bir ay oldu…

Tüm ülke olarak kedere boğulduk!

50 bine yakın insanımızı kaybettik!

200 bin insanımız, yaralandı!

15 gün boyunca…

Tüm Türkiye depremle yattı kalktı!

7’den 70’e depremzedeler için…

Yardım etmek adına…

İşini gücünü bırakıp koştu!

Gel gör ki…

Bir ahlaksız fabrika…

Çerkezköy OSB (Organize Sanayi Bölgesi) içinde…

Depremzede çocuğunu işten çıkardı!

Oysa…

ÇOSB Yönetimi başta olmak üzere…

Onlarca fabrika…

Depremzedelere yardıma koşmuştu!

Ellerinden geldiğince…

Destek olmuştu!

En azından…

Biz böyle biliyorduk!

 

Maalesef…

Böyle rezil fabrikalar da varmış!

Bugün öğrendim!

Depremzede, çocuğunu…

Ailesiyle ilgilenip…

Beş on gün işinden uzaklaştığı için…

İşinden çıkarmışlar…

Ki…

Depremzede çocuğu olmayıp!

Hatta ve hatta…

Hiçbir yakını depremzede olmayan…

Yüzlerce…

Binlerce…

Bu vatanın…

Civanmert evladı…

Beş on gününü…

İşine gitmeyerek…

İşyerini kapatarak…

Depremzedelere ayırdı!

Günlerce kendi işini, dükkanını…

Bırakıp, depremzedelere yardıma koşan…

Maddi ve manevi…

 

Amma ve lakin…

Bir fabrika var ki…

Depremzede çocuğunu…

Depremzede ailesiyle ilgilenmek için…

Beş on gün işine gitmediği için…

İşten çıkartabiliyor!

 

Hangi fabrika bunu yapmış biliyor musunuz?

YKK adındaki fabrika…

Ey YKK yönetimi…

Siz ne kadar rezil insanlarsınız!

Hiç mi insanlık yok!

Vicdan yok mu sizde!

Hadi vicdansızsınız da…

Utanma duygusu da mı yok!

Bir gün…

Biri duyarda…

Rezil oluruz…

Diye de mi düşünmediniz!

İnsan bir sorup soruşturur…

Böyle bir durumdaki personelini, işçisini…

Bırak işten çıkarmayı…

Daha fazla destekler…

Maaşına, ek ödenek yapar…

Maddi ve manevi yanında olur!

En azından…

Acılı günler, geçinceye kadar!

İnsan olan, bunu yapardı…

YKK’da insanlık da yokmuş!

Şimdi…

Ben buradan…

ÇOSB Yönetimine seslenmek istiyorum!

Hatta…

Fedakârca…

Depremzedeler için koşturan…

ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı…

Sayın Eyüp Sözdinler’den…

Rica ediyorum!

Kampüsünüz içinde…

Faaliyet gösteren…

Şu…

YKK denen fabrikaya…

Lütfen…

Bir çift laf ediniz!

Ediniz de…

İçimiz soyusun!

Bir yetkili yok mu?

Bu şehirde…

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız…

Sayın Ahmet Çetin…

Siz de bir çift laf edeniz…

Şu YKK denilen fabrikaya…

 

Bir de…

Şunu merak ediyorum!

Acaba?

ÇOSB içinde…

Kaç fabrikada…

Kaç kişi…

Depremzede yakını olduğu için…

Ailesiyle ilgilenip işine gidemediği için…

İşten atıldı?

İşinden edildi?

Eyüp Bey… 

Ahmet Bey…

Lütfen…

Bunu da…

Bizim için araştırır mısınız?

Sorup, soruşturur musunuz?

Var mı yine…

Böyle densiz fabrikalarınız?

Öğrenirsek…

Çok mutlu oluruz!

 

Sevgili okur!

Bugün bir yerdeydim…

Kulak misafiri oldum!

Kimseye de bir şey demedim!

Bu yazıyı yazmak için…

Sadece kulak misafiri oldum!

İş arayan bir kadın…

Yanında…

Kızım dediği…

Genç bir kadın daha…

İş arıyorlarmış!

Aynen şu konuşmalar geçti…

Ben depremzedeyim!

Buraya kızımın yanına geldim!

İş arıyorum!

Kızımda işsiz…

Aslında kızım çalışıyordu!

Ama işten çıkartıldı?

Muhatabı, niye çıkarıldı?

Diye sordu!

Bu kez…

Lütfen bir iş…

Çok zordayız!

Ömür boyu dua ederim!

Diyen kadın…

Şöyle devam etti!

Depremden sonra…

En azından birimiz çalışıyoruz dedik!

Ama…

Kızımda deprem sonrası bizimle ilgilendiği için…

Bir hafta on gün…

İşe gidemedi…

Rapor falan aldı…

Bu yüzden…

İşten çıkardılar!

Kadının ağlamaklı sesle…

İş aradığını söylemesi…

Biz bu tür durumlara alışık değiliz…

Demesi!

Dokundu bana!

Sonra…

İş aradığını söylediği kişi…

Kızın nerede çalışıyordu diye sordu?

Cevap!

YKK.

Allah seni bildiği gibi etsin!

YKK…

Daha ne diyeyim?

 

 

 

Bugün yazıyı bitirmeden…

Şunları da yazmak istiyorum!

Sabah erken çıktım…

Şöyle bir dolaşayım dedim…

Evvela…

CHP’nin eski İlçe Başkanı Engin Camcı’ya uğradım!

Sabah sabah…

İşinin başındaydı!

Hatta çorba ısmarlayayım dedi!

Yok dedim, teşekkür edip ayrıldım!

Sonra…

Yakında…

Murat Kuyumculuğa uğradım!

Uğradım da…

Murat Narçın…

Tabii patron!

Saat 10.00’da iş başı yapanlardan!

Yoktu!

Oradan ayrıldım…

Belediyenin arkasına doğru…

Moda Tekstil, yorgancı…

Murat Yürük…

İşinin başındaydı!

Saat 9’da genelde iş başı yapıyor!

Pek erkenci değil…

Amma ve lakin…

Zaten ben de takıla takıla gidince…

Saatte 9 civarıydı!

Neyse…

Bir çay içtim, çıktım!

Dosdoğru…

İlhami Yazıcıoğlu’nun iş yerine…

O da yoktu!

Dükkan kapalı!

İnşaata vermiş kendini…

Galeri bitmiş sanırım!

Bir tane araba maraba göremedim!

Üç dört inşaata…

Farklı yerlerde…

Aynı zamanda…

Başlarsan…

Böyle oluyormuş!

Şu an hastanenin orada bir inşaat yükseltmiş…

Bir tane köşem de var, bitmiş neredeyse…

Bir tane Gazi Osman Paşa’da geçen yıl yaptı!

Feyzullah Konutları’nda da…

Aynı zamanda yürüyor inşaat!

Allah hayırlı satışlar etsin, inşallah!

Eskiden…

Ara sıra uğrar çay içerdik…

Artık yerinde bulmak ne mümkün!

İlhami Bey’e de buradan selam gönderelim bari!

 

Bu arada…

Çarşı içinde…

Kızılay Başkanı Hasan Karaca’yı gördüm!

Takılayım dedim!

Başkan dedim…

Millet Kızılay’dan şikayetçi…

Ne iş?

Dedi ki…

O kadar yardım yaptık!

Bizim ekipler dönüşümlü…

Depremzedeler için bölgedeydi!

Teee Almanya’dan…

Konteyner Konteyner yardım geldi…

Buradan hepsini tek tek teslim aldım!

Sonrada…

Tekrar, trenle deprem bölgesine gönderdim!

Kan Merkezimiz, sürekli çalıştı!

Kan stoklarına göre…

Yine de yaranamadık!

Özetle dedi ki…

Yaparız niye yaptın derler…

Yapmayız, niye yapmadın…

Baktım…

Onun da kafası karışık!

 

Sevgili dostlar…

Bundan sonra…

Teftişe çıkacağım!

Sabahtan…

Şayet…

İşinin başında olmayan olursa…

Akşam…

Kendisi hakkındaki…

Yorumumu okur!

Artık böyle…

Herkes…

Bir gün…

Kalemimden nasibini alacak!

Anlaştık mı?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —