Malum…
Çerkezköy Esnaf ve Sanatkârlar Odası seçimi var!
Her geçen gün biraz yaklaşıyor…
Önümüzdeki 16 Ocak’ta…
Dananın kuyruğu kopacak!
Ali Bozdağ, bir kez daha koltuğa oturacak mı?
Yoksa…
Erkan Zümbül, yeni başkan mı olacak?
İşte bütün mesele!
Durum böyle olunca…
Ben de…
Son birkaç gündür…
Biraz nabız tutayım istedim!
Tamam, tanıdık, bildik…
Genel kamuoyu…
Neyse de…
Ben istedim ki…
Kıyıda, köşede…
Ulaşamadığımız yerlerde durum nedir?
Ya da şöyle söyleyeyim…
Beni hiç tanımayan…
Benim daha önce alışveriş etmediğim esnaf…
İşte bunları dolaşıp, gerçek nabzı tutayım istedim!
Çerkezköy, Kapaklı…
Gezdim dolaştım!
Aslında…
Daha birkaç gün devam edecektim…
Ki…
Edeceğim…
Amma ve lakin…
Bugün, ara bir yazı…
Vacip oldu!
Şöyle ki…
Dikkatimi çeken ilginç bir durum yaşadım!
Gittiğim esnafta…
Ali Bozdağ için iyi konuşanı var…
Yok, oy vermeyeceğim diyeni var…
Erkan Zümbül için iyi konuşanı var…
Yok, ben yine Ali Başkan’a oy vereceğim diyeni var…
Seçimden haberi olmayan da var…
Adayları ismini söyleyemeyen de…
Var oğlu var…
Amma ve lakin…
Sıkı durun…
Çekindiğinden…
Rengini belli etmeyende var!
Hem de…
Bu durum, hayli fazla…
Dört kişiden, ikisi…
Ben söylemeyeyim diyor…
Israrıma rağmen, söylemedi…
Bizi bulaştırma der gibiydiler…
Bazıları da…
Açık açık…
Kime oy vereceğimi söylemek istemiyorum, dediler…
Ben gazeteciyim, kimsenin tarafında değilim desem de…
Olsun, deyip, cevap vermediler…
Renk vermeyen o kadar çoktu ki…
İnanın çok yadırgadım!
Tuhafıma gitti…
Alt tarafı…
Bir Esnaf Odası seçiminde dahi…
Bir toplum bu kadar ketum olmuşsa…
Yandı gülüm keten helva!
Neyse…
Kim kazanırsa…
Ben sana verdim, diyecek artık!
Taraf olanlarda…
Seçim sonunda…
Ya bertaraf...
Ya da abat olur!
Vaziyetimiz budur!
Son söz…
Mevkiler, makamlar insanlara değil…
İnsanlar…
Mevki ve makamlara hizmet eder olmuş!