Aslında…
Pazar günleri….
Yazmayıp dinleniyorum!
Dün…
İstanbul’da…
Düğüne gitmiştim…
Yazamadım…
Bu yüzden…
Bugün…
Yazayım!
Önceki günkü yazımı…
Bir okur…
Sosyal medya hesabından…
Hem paylaşmış…
Hem de…
Şöyle bir şey yazmış!
Yahu neden bu kadar düşmansın Kamil Başkan’a, alemsin Hamit kardeşim!
Evvela…
Yahu Selim kardeşim…
Bey…
Ya sen safa yatıyorsun!
Ya da…
Hiçbir şey bilmiyorsun!
Bilmeden suçluyorsun…
Buyur oku…
Öncelikle…
Kamil Çetintaş kim ki…
Ben onu düşman belleyeyim!
Bana düşman olmak için…
Hayli…
Küçük!
İkincisi…
Ben gazeteciyim!
Gazetecilik yaşantım boyunca…
Kamu adına yazıp çizdim!
Şahsi bir düşman bellemedim!
Belki de…
Şahsi düşmanlarım dahi…
Gazetecilik yönümden faydalandılar!
Gazeteci olduğum için…
Onları affettim anlayacağınız!
Üçüncü mevzu…
Kamil Çetintaş…
Paralelcilik etmese…
Umurumda bile olmaz, onu yazmak!
Geçmişte…
Şahsıma yaptığı o kadar iftira…
Ve dahi…
Vefasızlığa rağmen…
Ben hep…
Kamusal alandaki mevzularda…
Yazıp çizdim!
Bu omurga eksiği olan şahıs…
Onu ilçe başkanlığı yolunu açmamıza rağmen…
Utanmadan…
Gidip reklamlarımızı kestirmeye çalıştı!
Herkes bilir ki…
Onu ben başkan yaptım!
Bir yıl boyunca…
Yazdıklarımız, çizdiklerimiz…
Bir tarafa…
Dönemin şartları gereği…
Gece gündüz…
Bana takla attı…
Benden yardım istedi!
Ben de…
Yardım ettim…
Onun verdiği sözler karşılığı
Kefil oldum!
Yanlış anlamayın!
Verdiği sözler…
Evvela…
Kendi çıkarı için uğraşmayacaktı!
Ki…
İlk iş olarak…
Şahsının 100 metrekare hissesi olduğu…
Aile arsasının imarı oldu!
Ak Parti İlçe Başkanı olmadan önce…
O arsayı…
Niçin imardan geçirememişti?
Sorun kendisine…
Ben biliyorum!
Her zamanki gibi…
Yalan söylerse…
Yazarım!
Ben onu şahsi rantı için…
O koltuğa oturmadım!
Tamam mı arkadaşlar!
Bugüne kadar üç yıldır yazıyorum!
Yüreği yetiyorsa…
Benim onu ilçe başkanı yapmadığımı söylesin!
Her şeyi…
Tek tek yazarım!
Belgeleriyle…
Yazışmalarıyla…
Kimin onu ilçe başkanı yaptığını…
Hangi sözleri verdiğini…
Tüm Çerkezköy öğrenir!
O insan içine çıkabilir mi?
Bilmem!
Memlekette…
Herkes…
İmar işini çözmek için…
AK Parti’ye ilçe başkanı mı?
Olması lazım!
Aslında…
3 sene içinde…
Birçok yazımda…
Bu arkadaşın…
Yediği herzeleri yazdım!
Tek tek anlattım!
Herkes neyin ne olduğunu biliyor!
Hala yazıyorsam…
Abudik gubidik işlerle uğraştığı için…
Mesela…
İlçe başkanlığından başka şey istemiyorum!
Bunun da sözünü vermişti!
Allah’ta şahit…
Başka şahitlerde var!
Onun yüzüne bakmayan…
Şahitler var!
Bilenler biliyor!
Peki o ne yaptı?
Verdiği söze rağmen…
Utanmadan….
Kalktı…
Belediye başkan adaylığına soyundu!
Öyle değil mi?
Belediye başkan adayıyım demedi mi?
Demiyor mu?
Oysa…
Benim ne işim var, haddimi bilirim, tek isteğim…
İlçe başkanı olmak!
Demişti…
Yüzsüz, onursuz bir adam ama…
Unutmuş verdiği sözleri!
Onu kimse belediye başkan adayı yapmaz!
Boşuna milleti de kandırıyor!
Hani milletvekili aday adayı da olmuştu!
Sonuncu sıraya bile koymadılar!
Yine utanmadı!
Ona inanalar düşünsün…
Ben şuraya yazıyorum!
AK Parti’nin belediye başkan adayı açıklansın hele…
Sonra….
Bekleyip meclis üyesi olmak için sıraya geçecek!
Hele bir de…
Meclis üyesi listesine yazılmasın…
Ki…
Olmayacak zaten öyle bir şey!
Sonra var ya…
Siz hepiniz görürsünüz…
Kamil Çetintaş’ın dava aşkını…
AK Parti’den istifa eder…
Etmezse de…
Seçim sonunu bekler!
Hele AK Parti kaybetsin!
Seçim sonunda…
Kesin istifa eder!
Seçim üzeri de…
İlçe başkanlığı yapmasına rağmen…
Partisine çalışmaz…
Ve dahi…
Oy vereceğine bile inanmıyorum!
Şimdi Aziz Selim kardeşim…
Bu adam benim niye düşmanım olsun!
Bu arkadaş…
Çerkezköy düşmanı…
Şahsi menfaatleri için…
Herkesi, makamları, her şeyi…
Kullanıyor!
Kullandı…
Ben de…
Gazeteciyim…
Çerkezköy düşmanını yazmayayım mı?
Orada bir ilçe başkanı varken…
Milleti toplayıp…
İlçe başkancılığı oynuyor!
Bu adamı yazmayayım mı?
Daha nasıl anlatayım!
Yeter heralde…