Yazılardaki manaları insan olarak düşünürseniz…
Kelimelerde…
Birer libas…
Elbise!
Bazen manalar, anlamlar…
Kelimelerle karışabiliyor!
Kafandaki mana başka…
Kurduğun kelimeler, başka yere çekebiliyor!
Dün…
Böyle bir kaza yaşamışım…
Dönüp tekrar okuduğumda…
Aslında anlatmak istediğimi…
Anlatamadığımı gördüm!
Yanlış anlattığım için de…
Sizlerden, okuyan herkesten…
Özür diliyorum!
Evet dün…
Fotojenik başkanın paylaşımıyla ilgili…
Yazdım!
Osmanlı Camisi’ni paylaşmış gibi oldu yazı…
Evet…
Cami Osmanlı Camisi değil!
Ben aslında şunu anlatmak istedim!
Paylaşımda, duvarı olmayan bir cami fotoğrafı var!
Fotojenik Başkan ise…
Osmanlı Camisi’nin duvarları için büyük kavga vermişti!
Buna rağmen…
Şöyle duvarlı bir cami paylaşmak yerine…
Bahçe duvarı olmayan, caminin güzelliğini yansıtan bir fotoğraf paylaşmış!
Anlatmak istediğim aslında buydu…
Kafamdaki ile yazdıklarım farklı noktalara gitmiş!
Demek ki…
Cami duvarları, pek iç açıcı şey değil!
Yazıda…
Esasta sıkıntı yokta…
Usul de hata etmişim!
Tekrar özür diliyorum!
Cami duvarlarına karşıyız…
Anlayacağınız!
Kamil Çetintaş da…
Nihayetinde…
Bizim dediğimize gelmiş!
Bu arada…
Malum…
ÇTSO seçimi var!
Biz de…
Gazeteciler olarak Sarı Liste ile ittifak ettik ya…
Dün…
Gazeteci Şaban Kardeş, rica etti!
Dedi ki…
Seçim bitene kadar…
Senden rica ediyorum!
Fotojenik başkanla ilgili yazma…
Sadece bizim seçime konsantre ol!
Ben de…
Ona söz verdim!
Çok büyük haberlik mevzu olmadığı sürece…
İnceleme ve araştırma işleri…
Bir süreliğine…
Askıda olacak!
Seçim biz gazeteciler için önemli…
Sarı Liste ile birlikte bu yarışı kazanmamız lazım!
Hoş görünüze sığınarak…
Bugünü de tamamlıyorum!