Uzun yıllar önceydi…
İstanbul’da…
Eminönü’ndeyim…
Balık ekmek için durmuşum…
Bilenler bilir…
Eminönü denildi mi?
Akla…
Balık ekmek gelir!
Neyse işte!
Bir kenarda ekmek arası yaptırdık…
Yiyoruz…
İki üç metre karşımda birisi var!
Beni kesiyor!
Baktı baktı baktı…
Demez mi…
Sen o gazetecimisin?
Hangi gazeteci?
Aklıma geldi…
Amma ve lakin…
O soru aklıma gelmeden…
Kafamda bir şimşek çaktı!
Adamı tanıdım iyi mi?
Çek-Senet mafyası…
Aslında…
Çok girift bir olaydı…
Mafya desen…
Mafya değil…
Demesen…
Mafya prosedürü uygulanmış…
O ondan alacaklı, öteki berikinden…
Biri öbürüne, çökmüş…
Öteki berikine…
Yolları aynı yerde kesişmiş…
Üç dört unsurun birleştiği bir şey!
Yazmıştım haberini…
Neyse…
Bunlar tutuklanmış…
Falan filan işte…
Derken…
İki yıl sonra…
Adam içeriden çıkmış!
Eminönü’nde…
Karşılaştık!
Bir de…
Yanında üç beş kişi de var!
Tek de değil yani…
Şimdi ben bu adama…
Seni tanıdım mı diyeyim?
Yoksa…
Tanımamazlığa verip, kayıplara mı karışayım?
Üç beş saniye içinde…
Gitgeller yaşıyorum!
Ya da…
Ne bileyim…
Gardımı mı alayım?
Polisimi arayayım?
155…
Kalabalık da bir şey olur mu ki?
Tekim de…
Ya da ne bileyim işte…
Birinci Eminönü muharebesi mi?
Gencimde…
Kanımda hızlı akıyor hani…
O gitmeler, gelmeler…
O üç beş saniye içinde…
Vuruşsam mı?
Kaçsam mı?
Düşünürken…
Adam demesin mi?
En doğru haberi de sen yazmıştın!
Ben…
Tam Orhan Gencebay’a bağlayacakken…
En doğru haberi de sen yazmıştın, sözü…
Var ya…
Türkcell’le bağlan hayata…
Etkisi yaptı…
Hemen atladım…
Ne demek abi, görevimiz!
Devamında…
Dedi ki…
Bütün suç bizimmiş gibi yazıldı, çizildi!
Sen…
Bizim hakkımızı da koruyan haber yazmıştın!
Neyse…
Çok uzatmaya gerek yok hikayeyi..
Sadede geleyim!
Dün…
Bir arkadaş…
Çerkezköy TSO Meclisi’nden çıkmış…
Gazeteye doğru yürürken…
Yolda çevirdi beni…
Demez mi?
Sen o gazeteci misin?
O an…
Eminönü’ne götürdü beni!
Mübarek adam…
O üç beş saniye var ya…
Yine başıma geldi!
Derken…
Karakutu sen misin?
Yazılarını beğenerek okuyorum!
Dedi…
Beni rahatlattı!
Diyeceğim o ki…
Arkadaşlar…
Lütfen…
O gazeteci sen misin demeyin bana!
Daha bir sıcak soru bulursanız!
Daha bir anlaşırız!
Yoksa…
Orhan Gencebay’a bağlıyorum!
İçim ürperiyor…
Ya evde yoksa…
Bilmem anlatabildim mi?
***
Bugünü bitirirken…
Pazar günü yazdıydım sanırım…
AK Parti Kapaklı İlçe Başkanı kim olacak diye…
Dün de yazdım…
Bugün 4 kişi çağrılmıştı…
AK Parti Genel Merkezi’ne…
Ankara’ya…
Gitmişlerdi!
AK Parti Kapaklı İlçe Başkanı…
Mecit Çoğal oldu!
Hayırlı uğurlu olsun kendisine…
İlk yazımda demiştim ya…
Gönlüm…
Mehmet Aymak’dan yana…
Amma ve lakin…
Yaptığım…
Araştırmaya göre de…
İbre yüzde 51 Mecit Çoğal’dan yana…
Demiştim!
Mecit Çoğal ilçe başkanı oldu!
İşte bu yüzden…
Ben de…
Haber kaynaklarıma…
Teşekkür ederim!
Beni…
Yanıltmadıkları için!